Sizinle ilk önce şu bilgiyi paylaşmak istiyorum. Ramazan ayında temel olarak Müslümanların ibadet etmesi, sabretmeyi öğrenmesi ve sakıncalı şeylerden uzak durması gerekmektedir.
Hz. Peygamber tarafından mübarek bir ay olarak tanımlanan Ramazan ayında oruç tutan kişilerin geçmiş günahlarından bağışlanacağı da müjdelenmiştir.
Bu açıklamayı okuyunca bile bir sakinleşiyor insan. Bu ay en hayırlı aylardan biri olduğu gibi de yoksulun halinden anlamanın ayıdır. Ancak son yıllarda ülkemizde her şey gibi Ramazan ayıda da büyük bir değişiklik söz konusu nasıl bir değişiklik diyeceksiniz. Hemen anlatıyorum. Sık sık seçim yaşayan ülkemizde seçimler ramazan ayına birçok kez denk geldi. Tabi bunu fırsat bilen siyasetçilerimiz o iftar senin bu iftar benim kameralar ordusuyla gezip bunu birçok kez şov haline getirdiler. Bu belli bir süre sonra alışkanlık haline geldi. Bunu siyasetçilerden sonra oda ve dernek başkanlarının da alışkanlığı haline gelemeye başladı. Şimdi söylediklerim size garip geliyor mu bilmiyorum. Ancak bu alışkanlığa ben hala alışamadım. Alışmayacağımda.
Son yıllarda Antalya’da yapılan birçok iftarı inceleme şansım oldu. Gördüğüm manzara hiç iç açıcı değil. Neden mi?
Antalya’nın önde gelenleri dediklerimiz, odaklar, dernekler, STK’lar, iş insanları, belediye başkanları, milletvekilleri. Hepsi için söylüyorum. Ramazan’ı kendilerinin piyarını yapmak için kullanır hale geldiler. Eğer bir yere adaysanız büyük bir otel, lüks bir restoran ayarlayın üyeleri çağırın ve kendinizi anlatın.
Ee hani bu ay durumu olmayanları anlamın ayıydı. Artık sinirlenmeye başladım. Büyük büyük otellerde restoranlarda birçoğunun oruç bile tutmadığı sofralarda Ramazan’ı anladığını düşünen zihniyetler tahammül seviyesini aşıyor. Ülkede yaşanan ekonomik kriz insanların evlerine ekmek götüremez hale getirirken, insanların bu şovları can sıkıyor.
Antalya’da doğdum, büyüdüm. Eskiden mahalle aralarında büyük sofralar kurulurdu. Evinde yemek olmayan rahat rahat yemek yesin diye. Şimdilerde ise onların yerini büyük oteller ve kalantorlar aldı. Ben artık mahalle arasında uzun sofralar göremiyorum. O büyük büyük insanların o otellere ve şaşalı yemeklere verdiği parayla kaç aile rahat yemek yer hayal bile edemezsiniz. Buradan bütün herkese sesleniyorum. Şovu bırakın insanlar açlık sınırının altında. Şov için değil Allah için yardıma ihtiyacı olanlara el uzatın.