Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, yüzyılın felaketi olarak bilinen Kahramanmaraş depreminin ardından Antalya’nın da risk altında olduğunu, Aksu’da 6 büyüklüğündeki bir deprem üretecek fay bulunduğunu söylediği için sürekli tehdit alıyor. Başkan Çeltik, emlakçılardan, müteahhitlerden, büyük inşaat ve pazarlama şirketlerinden “Özellikle Ruslar Antalya’dan ev almaktan vazgeçiyor. Bu söylemleri hemen değiştirelim, yoksa bizim için de sizin için de iyi olmaz” şekline çok ciddi tehditler aldığını söylüyor.
Çeltik, Antalya’nın deprem riski açısından en rahat bölgesi olarak Kepez’i işaret ediyor. Muratpaşa’nın yüzde 80’ni, Döşemealtı’nın yüzde 80’ni deprem riski taşımıyor. Konyaaltı’nın ise sadece yüzde 40’nda deprem riski bulunmuyor. Konyaaltı’nda özellikle Hurma, Sarısu, Altınyaka’da zeminin alüvyon yapısı nedeniyle deprem riskinin büyük olduğu biliniyor. JEO Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Antalya’nın deprem riski taşıdığını şu çarpıcı sözlerle ortaya koyuyor: “Kahramanmaraş’ta 500 yıldır hareket etmeyen fay hattı hareket etti, felaketlerin en büyüğünü yaşadık. Antalya’ da aynı risk altında. Denizler bilinmezliklerle dolu. Aksu’da 6 büyüklüğünde deprem üretebilecek bir fayında olduğu biliniyor. Bu manada baktığınız zaman, zemin, bina ilişkisi kurulduğu zaman, su düşünüldüğü zaman, denize uzaklığı düşünüldüğü zaman, faktörleri üst üste koyunca burası da bizim için risk teşkil ediyor”
Pekala Antalya olası bir depreme hazırlıklı mı? İşte bu soruya gerçekçi bir yanıtı vermek güç. Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik ile birlikte Antalya Dostlar Platformu’nun konuğu olan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şube Başkan Yardımcısı Ali Erman Aydın’ın verdiği bilgilere göre Antalya, pek çok konuda olduğu gibi depreme hazırlık konusunda da, sahipsiz. Aydın, “Yeni yönetmeliğe göre Deprem Master Planlarının 2025 yılında tamamlanması gerekiyor, Antalya Büyükşehir Belediyesi planlamayı sürdürmesine rağmen hiçbir meslek örgütüne görüş sormadı. Yani Kırcami planlaması da dahil olmak üzere Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin imarla ilgili planlamaları bilimsel değil” diyor
Nüfus artış hızına paralel olarak yapılaşmanın en hızlı olduğu Antalya’da yılda 7 bin inşaat ruhsatı veriliyor. Acı ama gerçek zemin etüdleri ciddi biçimde yapılmıyor. İnşaatların denetimleri projelendirme aşamasında olduğu gibi ahbap-çavuş ilişkileri yöntemiyle yapılıyor. Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çeltik, Antalya’nın 19 ilçe belediyesinden 13’nde jeoloji mühendisi olmadığını belirterek, tehlikenin boyutlarını vurguluyor. Yani inşaatların yer seçimi bilimsel verilere dayanılarak değil, rant beklentisine göre yapılmıyor.
Şimdi sorun şu Antalya’da yapı stokunun büyük bölümü 1999 öncesine ait olduğuna göre depreme dayanıklı mı değil mi nasıl anlayacağız? Uzmanlara göre binaların 5 yılda bir periyodik bakımlarının yapılması gerekiyor. Yetkili inşaat mühendisleri ile firmalara binaların performans analizini yaptırmak da mümkün. Antalyalıların altında işyeri olan, asma katlı işyeri olan, dış cephelerinde çatlama bulunan, taşıyıcı kolonlarında yıpranma görünen binalarda dikkatli olmaları gerektiğini belirtiyorlar. İşin özü ahlak ve adam gibi denetimle Antalya’da deprem ve benzeri felaketlere dayanıklı yapılar üretmek, böylece deprem korkusunu duymadan yaşamak pekala mümkün.