Artan üretim maliyetleri nedeniyle hayvancılık sektöründen çıkışların hızlandığını yıllardır belirtiyoruz.
Özellikle yem fiyatları el yakmaya devam ediyor ki parantez içinde belirteyim, yem fiyatları et üreticisinin en önemli sorunu. Hayvancılıkta üretim maliyetinin yüzde 60’ını yem fiyatları belirliyor.
Çoğu besici karma yem kullanıyor ve bu yemi elde etmek için kullanılan hammaddelerin yüzde 50’si ithal. Sadece 2020’de 13 milyon ton yem hammaddesi için 5 milyar dolar ödendi ki bunun besiciye yansıması katbekat fazla oldu.
Süt yemindeyse bu rakamlar daha da yukarı çıkıyor.
Artan maliyetler nedeniyle kesilen hayvanların yerine yenisi konmazken, Antalya et konusunda kendisine yetemez hale geldi.
Konya, Burdur ve Isparta olmak üzere Ankara gibi birçok ilden kente kırmızı et girişi olduğunu biliyoruz.
Tüm bunlara rağmen kentimiz hayvancılık desteklemelerinden mahrum bırakılmaya devam ediliyor.
Sektör dinamiklerinin ortak açıklamaları ise “Bu şekilde giderse kırmızı et ve süt ürünlerinde dışa bağımlı olacağız” şeklinde olmayı sürdürüyor.
2020 yılında ATB Meclis Üyesi Ata Sönmez ile gerçekleştirdiğim bir röportajda kendileri aynen şu ifadeyi kullandı:
“Artan girdiler nedeniyle 3 yıldır zarar ediyoruz. Kırmızı et üreticileri ve süt üreticilerinin artık ayakta kalmakta zorlanıyor. Sektörden kaçışlar arttı. Üretimin gerilemesiyle kırmızı et ve süt ürünlerinde dışa bağımlılığımız artacak. Yetkilileri iş işten geçmeden önlem almalı”
Aradan yaklaşık olarak 4 yıl geçti.
Peki, kırmızı et sektöründe işler yoluna girdi mi?
Şimdi ben aşağıya bir takım notlar bırakacağım. Kırmızı et sektöründe işler yoluna girdi mi girmedi mi, yoksa koskocaman bir sektör çalıştaylarla oyalanıp duruyor mu siz karar verin…
Et ve Süt Kurumu geçtiğimiz hafta ‘Et ve Süt Sektörünün Mevcut Durumu, Politikaları ve Geleceği Çalıştay’ı sonuç raporunu kamuoyuyla paylaştı.
Raporda öne çıkan ifadeyse ‘Kırsal kesimde yaşayan hane halkının hayvansal gıda ihtiyaçlarını kentlerden karşılaması’ oldu.
Diğer başlıklarsa sektör dinamiklerinin YILLARDIR DİLE GETİRDİĞİ şu başlıklardan oluşuyor:
“Kırsaldaki gelir düştü”
“Çiftçi desteklemelerden tam anlamıyla yararlanamadı”
“Desteklemeliri farklı sektörlerdeki işletmeler aldı”
“Kırmızı et tedarikinde ciddi sorun oldu”
“Desteklemeler enflasyon karşısında eridi”
“Anaç kesimleri et arzında ciddi sorunlar oluşturacak”
‘Eeeee, biz bunları yıllardır söylüyoruz, yıllardır duyuyoruz’ dediğinizi duyar gibi oldum!…
Yazı bitti, nokta.
Kalın sağlıcakla…