Gebelik sırasında kazanılan ağırlık döl, plasenta, amniatik sıvı, rahim ve memelerin büyümesi, artan kan hacmi ( hücre dışı sıvılar) ve emzirmeye hazırlık olarak depolanan dokulardan oluşur. Dünya Sağlık Örgütünün gebelik sonuçları ortak çalışmasına göre ortalama 3.3 kg doğum ağırlığı gebelik sırasında dölün sağlıklı geliştiğinin göstergesidir. Bu düzeyde doğum ağırlığına sahip bebek için annenin, gebelik sırasında uygun ağırlığına ek olarak 10-14 kg (ortalama 12 kg) ağırlık kazanması gerekir. Gebelik başlangıcında zayıf olan (BKİ 19.8 altı) kadınların gebelik sırasında ortalama 18 kg ağırlık kazanmaları bunun içinde enerji alımlarını artırmaları gerekmektedir. Gebelik başlangıcında kilolu (BKİ 25 üzeri) kadınların gebelik sırasında daha az ağırlık (7 kg civarında) kazanmaları gerekir.
Gebe kadının ikinci trimestera kadar (4.aya kadar) enerji gereksinmesi gebe olmayan kadının tahmini enerji gereksinmesinden fazla değildir. Ekstra enerji gereksinmesi 4-6 ay arası 300 kkal ve 6.aydan doğuma kadar 400 kkal dir. Gebe bir kadın günlük ortalama 2000 – 2900 kalori arasında enerjiye gereksinim duymaktadır. Yine bu değerler gebenin sağlık durumuna göre değişkenlik gösterebilir.
Gebeliğin ilk üç ayında kadında kusma, öğürme gibi sindirim bozuklukları görülebilir. Bunun nedeni, anne ile döl arasında uyuşmadaki güçlüklerdir. Bu güçlükler kısa sürede geçer. Bu gibi durumlarda gebe kadının azar azar sık sık kuru besinler alması gerekmektedir. Yemeklerin görünüş yönünden iştah açıcı olması bulantıyı azaltmada etkili olabilir.
Öğün sayısı kişiye göre değişiklik gösterir fakat gebeliğin ilk dönemlerinde özellikle şişman gebeler için öğün sayısı arttırılarak ana öğünlerde tüketilen fazla besin miktarı azaltılabilir. Gebelerde sık duymaya başladığım sütten tiksinme veya süt içememe durumlarında tüketmeleri gereken süt miktarında yoğurt, muhallebi, sütlaç gibi besinler tüketilebilir. 2 dilim peynir 1 su bardağı süt yerine kullanılabilir. Süt veya süt muadillerinin tüketilmesi kalsiyum minerali açısından gereklidir. Gebelik süresince yeterli kalsiyum alınmadığında gereksinme kemiklerden kalsiyum çekilerek karşılanır. Sık doğumlar, hareket azlığı ve güneş ışınlarından yeterince yararlanamama kemik yumuşaması ve diş çürüklerine neden olur. Kalsiyum emilimini kolaylaştırması için D vitamini de yeterli alınmalıdır.
Yemekler arzu edildiği şekilde hazırlanabilir. Ancak daha sağlıklı oluğu bilinen ızgara ve nemli sıcaklıkta pişirme daha uygundur. Besinlerden alınan zararlı ögeler gebelikte bebeğe zarar verebilir özellikle tarım ürünlerinde kullanılan ilaçlardan dolayı sebze ve meyveler bol su ile yıkanmadan yenmemelidir. Besinleri kirleten mikroorganizmalar ve kimyasal ögeler anneye zarar vermeyebilir fakat bebek için çok tehlikelidir.
Çay ve kahve günde 2 fincan ile sınırlandırılmalıdır. Fazla içilen çay, kahve ve koladan alınan kafein bebeğin sağlığını olumsuz etkiler. Demir emilimini engellediği düşünülerek yemek sırasında ve hemen sonrasında çay, kahve tüketilmemelidir. Bunun yanında demir emilimini kolaylaştıracak C vitamininden zengin taze meyve ve sebzeler (portakal, limon, çilek, maydanoz, yeşil biber, ıspanak gibi) tercih edilmeli. Gebelikte önerilen demir gereksinmesi 27 mg/gün dür . Gebe anemik ise anemi düzelene kadar 60 mg/gün demir desteği önerilir.
Gebelikte folik asit eksikliği nöral tüp defekti, orfasiyal yarıklar, kardiyak anomaliler gibi doğumsal malformasyonlara, düşük doğumlar ve anemiye neden olur. Gebe kadınların tüm besinlerden günlük 600 µg diyet folat eşdeğeri tüketmeleri önerilir. 2 porsiyon meyve , birkaç ceviz, 5-6 dilim tam buğday ekmek, 1 porsiyon salata ve 1 porsiyon kıymalı sebze yemeği veya kurubaklagil yemeği ile bu miktarın yarısından fazlası karşılanabilir.