Sezai Karakoç 1933 Diyarbakır Ergani doğumlu Türk şair,
yazar ve siyasetçidir. Pek çok eseri ve şiiri bulunmaktadır. 22 Ocak 1933
doğumlu olan Sezai Karakoç Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğmuştur. Çocukluğu
doğduğu ilçe olan Ergani’de geçmiştir. Eğitimine de Ergani ilçesinde başlayan
Sezai Karakoç 1944 yılında ilkokul eğitimini tamamladı. Ortaokula Maraş
ortaokulunda başlayan Sezai Karakoç burada parasız ve yatılı okumuştur. Lise
eğitimi için Gaziantep’e giden Sezai Karakoç, Gaziantep lisesinden 1950 yılında
mezun olmuştur. Lise öğrenim boyunca Felsefe dersine ilgi duydu ve Felsefe
okumaya karar verdi. Sezai Karakoç üniversite eğitimi için İstanbul’a geldi. Üniversiteye
başladığında Doğu ve Batı klasiklerini bitiren usta kalem, daha sonra kazandığı
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinin (SBF) sınav sonuçlarını
beklerken, Necip Fazıl Kısakürek ile tanışmak üzere yanına gitti. Ortaokul ve
lise yıllarında Büyük Doğu’nun tutkulu bir okuyucusu olan Karakoç, Kısakürek
ile tanıştıktan sonra ise bir daha hiç ayrılmadı. Karakoç, 1950’li yıllarda
Büyük Doğu’nun sanat edebiyat sayfalarını yönetti, 1955’te de üniversitenin
maliye bölümünden mezun oldu. Maliye Bakanlığında Hazine Genel Müdürlüğü Dış
Tediyeler Muvazenesi bölümünde 1955’te çalışmaya başlayan edebiyatçı, girdiği
sınavı kazanarak 11 Ocak 1956’da maliye müfettiş yardımcısı oldu. Edebiyatçı
Karakoç, 1959’da gelirler kontrolörü olarak İstanbul’a atandı, görevi gereği
yurdun birçok yerini görme imkanı buldu. Şair Sezai Karakoç, 1960-1961’de
Ankara ve Ağrı’da askerlik görevini tamamladı. İlk eserleri 1950’li yıllarda
Büyük Doğu’da yayımlanan Karakoç, 16 Aralık 1963’ten itibaren değişik
aralıklarla Yeni İstanbul gazetesinde, “Karakoç” imzasıyla günlük
yazılar kaleme aldı. Sezai Karakoç, Türk edebiyatının en sevilen şiirlerinden
biri haline gelen “Mona Rosa” şiiriyle okuyucunun kalbinde taht
kurdu. Yeni İstiklal, Yeni İstanbul ve Babıali’de Sabah gazetesinde yazmaya
başlayan Sezai Karakoç, 1 Temmuz- 31 Ağustos 1974 arasında Milli gazetede
“Sur” başlığı altında yazdı. Edebiyat çalışmalarına daha çok vakit
ayırabilmek için resmi görevinden istifa eden Karakoç, 1990’da şiir ve
yazılarında, dergilerinde, kitaplarında ortaya koyduğu dünyayı gerçekleştirmek
için Diriliş Partisini kurdu. Yedi yıl bu partinin genel başkanlığı görevini
yürüttü. Diriliş Partisi, 19 Mart 1997’de kapatıldı. Bu tarihten itibaren
Diriliş dergisi dışında hiçbir yerde yazmayan Karakoç, dünya savaşlarından
yenik çıkan İslam dünyasının yeniden dirilişini amaç edindi. Bu uğurda, yazı
hayatı boyunca diriliş kavramı çevresinde zinde bir bilinç uyandırmaya çalıştı
başta şiir, siyaset ve düşünce olmak üzere, dünya Müslümanlarının uyanışına
eserleriyle emek verdi. Edebi ve düşünce hayatını diriliş nesli olarak
tanımladığı gençliğin yetişmesine adayan Karakoç’un şiirleri Büyük Doğu, Hisar
(1951-54), Mülkiye (1952-53), İstanbul (1953-57) Şiir Sanatı (1955), Hamle
(1955), Pazar Postası (1957-58), Türk Yurdu (1959), Hür Söz (1961), Soyut
(1965), Hilâl (1965) ve Diriliş (1960-92) dergilerinde yayımlandı. Usta kalemin
“Mona Roza” şiiri 1950’li yılların başlarında büyük ilgi görürken, ikinci
şiiri “Rüzgâr” Hisar (Şubat 1951) dergisinde çıktı. Karakoç, Büyük
Doğu, Hisar, Akpınar, Dernek, Düşünen Adam ve A dergileri ile Yeni İstanbul,
Sabah ve Milli Gazete’de yazılar kaleme aldı. 1977-78, 1980 ve 1983 yıllarında
da yayımlanan Diriliş, son olarak 1987-1993 yılları arasında haftalık olarak
yayın hayatına devam ederken, Sezai Karakoç, 1990’da kurduğu Diriliş Partisi
ile hayatında farklı bir sayfa açtı.
Karakoç, 1997 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılışına kadar, ”güller
açan gül ağacı” amblemli partisinin genel başkanlığında siyasi hayatını
sürdürdü.