1947 yılında Hitler soykırımından kaçan Yahudileri taşıyan gemi, ‘Kurtarın bizi, umutlarımızı yok etmeyin’ yazılı pankartlar eşliğinde Filistin Limanı’na yanaştı.
Hikayede tam burada başladı. Yeni dünya düzeni için düğmeye basılmasının üzerinden 76 yıl geçti.
‘Umutlarımızı yok etmeyin’ diyenler, bugün Filistinlilerin umutlarını attıkları bombalarla yerler bir ediyor.
Çin’in liderliğini yaptığı ve Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz bir ticaret yolu oluşturmayı hedefleyen ‘Kuşak ve Yol Projesi’ne karşılık, Amerika’nın başını çektiği Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru (IMEC)…
Kısacası yeni bir dünya düzeni için iki ayrı blok tarafından ortaya konulan ticari projeler ve bu projelerin Ortadoğu üzerindeki yapılanmasını izliyoruz.
Filistin, göz göre haritadan siliniyor. Amerika, IMEC için Filistin’in İsrail tarafından yok edilmesine destek veriyor ve ortakları da bu duruma sessiz kalıyor.
Çin-Rusya bloğu ise henüz sahneye çıkmadı. Eğer bu blok İran üzerinden sahne alırsa bölgede ciddi bir kaos ortamı oluşmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Peki, korkulan olur da bölgede gerilim tırmanırsa bunun ekonomiler üzerindeki etkisi ne olacak?
Küresel düzen şu anda bir parçalanma durumunda ve yeni bir dünya düzenine ihtiyaç duyuluyor. Bu noktada muharebeler soğuk savaş şeklinde geçecek ve ana cepheyse ekonomi olacak.
Ekonomi kuruluşları, bölgede gerilimin artmasına yönelik bir fiyatlandırma gerçekleştirmedi. Eğer bunu yaparlarsa büyük bir ekonomik dalgalanma, enflasyonda artış ve merkez bankalarının faiz kararlarında yükselme kaçınılmaz olur.
Buna izin vermek istemeyen finans piyasaları şu an için işlerini oldukça ağırdan alıyorlar. Hamas ve İsrail arasındaki şiddetin artıp-artmayacağını ve bunun ekonomimiz üzerindeki yansımalarını ilerleyen günlerde birlikte göreceğiz.
Peki, nereye yatırım yapacağız?
Dövizde durum belirsiz olunca yatırımcılar ibresini altından yana kullanmaya başladı. Ancak ülkemizde altın yatırımcısının talebi, küresel altın yatırımcısının davranışlarından çok farklı.
Ülkemizdeki altın yatırımcısı kısa vadede al-sat yapmıyor, uzun vadeli bir yatırım aracı olarak altını kullanıyor.
Böyle olunca da altın risksiz ve güvenilir bir yatırım aracı olmayı sürdürüyor. Peki, altında fiyatlar artar mı?
Bu sorunun cevabı da bölgedeki gerilimi tırmanıp-tırmanmamasına bağlı.
Ayrıca Rusya ve Çin’in olaylara dahil olması durumunda altının yüzde 5’in üzerinde değer kazanacağı tahmin ediliyor.
Yatırım araçları arasında şu an tüm ibreler altından yana.
Ama tek dünya düzeninin kurulmaya çalışıldığı bugünlerde dünya genelinde birçok gelişme yaşanıyor. Çin-Tayvan gerilimi, Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Filistin savaşı, uluslararası ticaret anlaşmaları vs…
Bu etkenlerin ne zaman etkili olacağı ve hangi yatırım aracını yukarıya taşıyacağını, hangisini dibe vuracağını en iyi ekonomistler dahi kestiremiyor.
Kalın sağlıcakla…