Eski Türk filmlerinde sıkça işlenen bir konudur. Baba bin bir zorlukla büyür. Sonrasında da kendini işine adar. Ancak çocukluğu sıkıntılı geçen baba oğlunu şımarık yetiştirir. Çocuk kumar masalarından kalkmaz. İşin başına geçince de iflas eder ve o yılların emeği mal mülk bir anda yok olur.
Bence benzer bir durum bugünlerde CHP’de de yaşanıyor. Son dönemlerde Sayın Özgür Özel’in gaflarını yazmaya kalksak İstanbul’a geçiş garantili yol olur.
Ama bir kaçına da değinmeden edemeyeceğim. Tarihler 14 Kasım 2021. Daha genel seçimlere 2 yıl var. Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Antalya’da. Döşemealtı’nda kadın kooperatifi ile başlayan gün çeşitli ziyaretlerle devam ediyor. Sonra aniden bir program değişiyor ve Kılıçdaroğlu akşam saatlerinde Abdullah Sevim çok Sivil Toplum Merkezi'nde yer alan Vanlılar Derneği’ni ziyaret edip açılışını yapıyor. Açılışta yanına Dernek Başkanı Yaşar Müncester’i de alarak halka seslenip bir dönem Van’da okuduğunu, Van’ın kendi hayatındaki önemini anlatıyor.
Sonradan konulan bu programa o zaman şaşırmıştım. Açıkçası Kılıçdaroğlu’nun Van hassasiyetini de kavrayamamıştım. Öyle ya bu denli ziyaret edilecek yer varken neden Antalya’daki Vanlılar Derneği. Üstelik Van’da askerliğini yapmış biri olarak da Vanlıların CHP’ye ne kadar katkı sağlayacağını tahmin ederken…
MUHTEŞEM BİR MİTİNG OLDU
Sonra Sayın Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı oluyor ve Van mitingi şaşkınlık yaratıyor. Muhteşem bir şekilde karşılıyor. Sonuçta da Van’dan yüzde 62 oy alıyor. İşte o zaman “Vakit kaybı” gibi gördüğüm Van Derneği ziyaretinin şifresini çözüyordum. Elbette Antalya Vanlılar Derneği çok basit bir ziyaret gibi olsa da aslında sembolik olarak büyük önemi vardı.
TOPLANTIDA SKANDAL YAŞANDI
Aradan tam 3 yıl geçti. Gazeteci Mehmet Talay köşesinde bir olayı kaleme alıyor. Aynı Vanlılar Derneği Başkanı Yaşar Müncester bu kez 30 ilin Vanlılar Dernek Başkanını genel merkeze götürüyor. Tabi Van’ın siyasi tercihini düşünürsek buradaki insanlar Yaşar Müncester için oraya gitmişler. Nezaketen Yaşar Müncester’i yanına oturtması beklenen Özel bırakın yanına davet etmeyi bir de yanına oturmasını engelliyor. Bu durumu protesto eden ve toplantı salonundan ayrılan Müncester’e de “Çık, git, terk et toplantıyı ve bir daha da gelme….” diyor.
O DİYOR, PARTİ ERİYOR
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partilerinin yanı sıra Cumhurbaşkanlığı için kapı kapı dolaşıp Kılıçdaroğlu’na oy isteyen TİP’e “Senin oyun yüzde 1,5” diyor.
Manisa’da “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye bağıran kişiyi susturduğu gibi çok rahatsız edici bir üslupla “Sen oradasın ben burada” diyor.
Yani diyor oğlu diyor. O dedikçe de CHP eriyor. Bence siyaset bilimcileri bir ülkede iktidar ve muhalefetin aynı anda nasıl eridiğini incelemeliler. Mantıken aralarında ters bir ilişki olması gerekirken, herkes birlikte eriyor. Güçlenen tek yapı bugün seçim olsa sandığa bile gitmek istemeyen seçmen. Yani oy vermeyecek ve kararsızlar.
Sayın Özel bence bu işi kaldıramadı. Futbolda sıkça rastlanır. Anadolu takımının gol kralı İstanbul takımına gider ve tüm gol atma özelliklerini yitirir. Bir önceki sezonu 30 golle tamamlayan oyuncu büyük takımda 3 gol bile atamaz. Çünkü o takım o oyuncuya büyük gelmiştir, o formanın ağırlığını kaldıramamıştır.
BİR DAHA O OYU ZOR ALIR
Bence Sayın Özel’e de bu makam büyük geldi. Kemal Kılıçdaroğlu zamanında tuğla tuğla örülen duvara balyozla vuruyor. Kılıçdaroğlu’nun kazanmak için yanına gittiği insanları, yanına bile almak istemiyor. Yerel seçimlerde başarılı olmasının nedeni kurultay ile yerel seçimin arasının kısa süreli olmasıdır. Bugün ister yerel seçim olsun, ister genel seçim, yerel seçimde aldığı oyu bir daha alma şansı yok. Çünkü gün geçtikçe Özel yıpranıyor. Üstelik yerel seçimin üzerinden geçen 7 aylık sürede yaşanan ekonomik krizin daha da derinleşmesine rağmen.
HALK RAZI DEĞİL
Sayın genel başkan başarısız olursa genel başkanlıktan ayrılacakmış. Hala maalesef bu olayı kendi şahsi meselesi gibi görüyor. Oysaki oturduğu koltuk ne kendi meselesidir, ne de CHP’nin meselesidir. Şu anda üstlenmek zorunda olduğu sorumluluk ülkenin meselesidir. CHP şu anda halkın umudu olmakdan çok uzak. Şimdi erken seçim diyor. Hazırım diyor. Hemen yapalım diyor. Gerçekten inanaraktan mı söylüyor? Sanmam. Maalesef Türk halkı gün ve gün umudunu kaybetmeye devam ediyor. İktidar Sayın Özel’den RAZI ama halk değil.
Esen kalın…
