Dün bir videolu haber yapmıştım. Bu haberde Kepez Belediyesi’nin İmar Komisyonu’ndaki çarpıklığı anlatmıştım.

Çünkü bir belediyenin en önemli komisyonlarından birisi olan Antalya’nın en büyük ilçe Belediyesi olan Kepez’de İmar Komisyonu’nda CHP’li 3 üyenin bulunduğunu, bu üyelerden İlknur Gülsüm Solmaz’ın mimar olduğunu, Mahmut Taş’ın Mühendis olduğunu ve Ahmet Paksoy’un da ilköğretim mezunu olduğunu söylemiştim. Bu konunun haber olmasının nedeni ise bir mimar, bir mühendisin olduğu komisyona ilköğretim mezunu olan Ahmet Paksoy’un başkanlık etmesiydi.

Şimdi bu duruma nereden bakarsanız bakın saçmalık. Bana kimse tersini anlatamaz. Neyse bu videonun yayınlanmasından kısa bir süre sonra Ahmet Paksoy beni aradı.

Aramızda hiç de hoş olmayan bir konuşma geçti. Ben kendisinden “Evet doğrudur. Ben ilköğretim mezunuyum. Dışarıdan da liseyi bitirmeye çalışıyorum. Başkanımız, ya da partimiz, ya da meclis üyelerimiz her neyse böyle uygun görmüşler. Bende elimden geleni yapacağım” demesini beklerdim.

Maalesef bu diyalog böyle olmadı. “Ben gazetecilerle muhatap olmam” diye sözlerine başlayan Paksoy, “Sana bu haberi kimin yazdırdığını biliyorum” diye devam etti. Bununla da yetinmeyerek kendisinin 15 yıldır inşaatlar yaptığını, komisyondaki diğer arkadaşlarına da saygı duyduğunu, ancak kendisinin yeterli liyakata sahip olduğunu söyledi.

Keşke bu konuşmayı yıllar önce yapsaydım. Boşu boşuna çocukları üniversiteye göndermiş oldum. Öyle ya liyakat meğer mekteplerde değil, inşaatlarda kazanılıyormuş. Mesela bundan sonra devlet müteahhitlere bir kıyak yapsın. Zaten piyasa da kötü. İnşaat Mühendisi olan şantiye şefi, ya da çalışanları mimar ve mühendislerden oluşan Yapı Denetim Firması ile uğraşmasınlar. Nasıl olsa müteahhitler bu konuda deneyimliler. Örneğin birbirlerinin binasını denetlesinler. Mesela bilime ne gerek var? Beton numuneleri alıp bilim insanlarının çalıştığı laboratuvarlara göndermek yerine beton parçacıklarını ısırarak deneyimli arkadaşlar C 20 – C 25 her neyse söylesinler.

Yazdıklarım şaka gibi farkındayım ama maalesef arkadaşın bakış açısı da öyle. Ama ben Sayın Paksoy’u suçlamıyorum. Netice de onu bu göreve getiren bir sistem var. Bu arada Sayın Paksoy’a küçücük bir uyarıda bulunayım. Sakın ola İmar Komisyonu Başkanı olarak Kepez’de inşaat falan yapmayasın. Ne alaka deme şimdi. Biz aramızda bu konuya ‘yazılmamış etik kurallar diyoruz.’ Ama siz liyakatlar kralı aranızda buna ne dersiniz bilmem.

Birkaç satır da Sayın Mesut Kocagöz için yazmak isterim. Sayın Başkan lütfen ekibinizi bir gözden geçirin. Sonuçta siz tarihinde hiç alınamayan Kepez’i CHP’ye kazandırmayı başararak çok önemli bir misyon üstlendiniz. Ancak kusura bakmayın da sadece şu atama bile bana göre başlı başına skandal. Dün beni arayanlar, “Ahmet Paksoy Mesut Kocagöz ne istese yapacaktır. Bu nedenle onu komisyon başkanı yapmıştır” dediler. Başkanım şuyuu vukuundan beterdir derler. Bence henüz şüyuu yeni başlamışken gereğini yapın.

Esen kalın…