Türkiye tarihinin en sıra dışı günlerini yaşıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun evine yapılan polis baskını ile birlikte Türkiye bambaşka bir yere doğru yönünü çevirdi.

Herkes bu olayı bakıyorum da Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili endişelenen sarayın talimatı ile yapıldığına inanıyor. Oysa bence bu operasyonda böyle bir hesap yoktu. Bu anekdotu bilmeyen yoktur. Savaşın kaybedildiğini öğrenen İmparator Napolyon, komutanları toplar ve sorar; "Söyleyin bakalım savaşı neden kaybettik?" Korkudan tir tir titreyen generaller, birkaç nedeni var derler ve saymaya başlarlar; "Bir, barut bitti!" Napolyon, "Tamam gerisini saymana gerek yok." diyerek generalin konuşmasını hiddetle keser.

Eğer mevzu İmamoğlu’nun önünü kesmek olsaydı zaten, “Diploması yok” deyip ikinci sebebi sorgulamaya gerek bırakmazdı. Kaldı ki bu haliyle bırakmak zaten karışık olan CHP’nin içerisini daha da karıştıracaktı. Özgür Özel, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu arasındaki adı konmayan soğukluk daha da artacaktı.

Kaldı ki İmamoğlu ile Yavaş’ın arası zaten şiddetli bir şekilde açılmaya başlamıştı. İddiaya göre İmamoğlu’nu öven basın bir yandan da Yavaş’a çakmaya başlamıştı. Bu konu artık dillere düşmüştü. Yani böyle gitse iki tarafın arası açılacak ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine CHP en iyi ihtimalle iki kanatta girecekti. Zaten daha seçimlere de hayli süre var.

Bence buradaki amaç İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atamaktı. Terör suçundan tutuklanacak olan İmamoğlu’na Medya AŞ’de bonus olarak yüklenecekti.  Öyle ya bir yandan Nevruz’da Apo posterleri ile kutlama yapılırken, bir yandan İmamoğlu’nu terör örgütü ile işbirliği yaptığı için tutuklamak olmazdı.

Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Böylesine bir halk direnişini kimse beklemiyordu. Çok çabuk bastırılacak olan küçük gösterilerle bu iş kapanacak, birkaç kanal bu duruma isyan ederken, diğer kanallara ise İmamoğlu’ nu itibarsızlaştıracaklardı. Ama olmadı. Kent Uzlaşısının sanıkları tutuklanırken, bu yapının başı olduğu iddia edilen İmamoğlu önce denetimli serbestlik aldı, sonra bu karar değil yanlış duyum dendi ve bu suçtan serbest kaldı. Böylece halk aslında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasını engellemiş oldu. Zaten bunu CHP Genel Başkanı özgür Özel’de açık açık beyan ederek halka teşekkür etti.

Peki bu operasyondan kimler ne kazandı?

1 - ÖZGÜR ÖZEL: Parti içerisinde tartışılan bir konumda olan Özgür Özel safları sıklaştırarak Özel’i rahatlattı. Bu arada Özgür Özel ile Mansur Yavaş’ın da arası düzeldi.

2 – İYİ PARTİ İLŞKİLERİ: Meral Akşener döneminde araları açılan ve yerel seçimlerde ittifak kurmayan CHP ile İYİ Parti’nin arası yeniden sıklaştı.

3 – MUHARREM İNCE: Memleket Partisi’ni kuran ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de CHP ile saf tutmayan Muharrem İnce Saraçhane konuşmasında CHP’ye yeşil ışık yaktı. CHP’liler İnce’ye, İnce CHP’lilere kavuştu.

4 – MOTİVASYON: Bu olay seçmende doping etkisi yarattı. Seçmenin motivasyonu arttı. 15 milyon kişi sandığa gidip oy kullandı. CHP’nin İmamoğlu’na oy vermeyi istemeyen kesimi bile kolu komşudan İmamoğlu için oy istedi.

5 – İÇ HUZUR: Özgür Özel’in seçildiği günden beri sağlayamadığı parti içerisindeki iç huzur sağlandı. Bundan sonra Özgür Özel çok daha güçlü bir lider olarak yoluna devam edecek.

6 – PSİKOLOJİK EŞİK AŞILDI: CHP Genel Başkanı Özgür Özel göreve geldiğinden beri eskiye göre daha tutuk bir siyaset izliyordu. Artık MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Kusura bakma sana da yükleniyoruz” sözlerine “Önemli değil” diyen bir lider olmaktan uzaklaşacak. Artık halk adına da Özgür Özel adına da süregelen psikolojik eşik aşıldı.

Bundan sonra neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Şimdi iki tarafa da çağrı. Sokaklarda insanlar Anayasa’nın kendilerine verdikleri gösteri haklarını kullanıyorlar. Ama her iki taraf da sakin olmalı. Gerek emniyet güçleri ve onları yöneten il idarecileri, gerekse göstericilerin sağduyulu davranması gerekir. Unutmayın Türkiye bu filmleri defalarca yaşadı. Aynı filmi bir daha yaşamaya ne niyetimiz ne de dermanımız kaldı.

İtidal… İtidal… İtidal…

Esen kalın…