Türk sinemasının efsane filmlerinden birisidir Kibar Feyzo. Orada Gülo (Müjde Ar) ile evlenmek için başlık parasını bir türlü denkleyemeyen Feyzo (Kemal Sunal) öküzü satınca sabanı kendi sürer.

Bu sırada köye Ankara’dan gelen bir devlet görevlisini ise Maho Ağa (Şener Şen) köylünün şartlarının düzgün olduğuna ikna etmeye çalışır. Bir anda zor durumda kalan Maho Ağa Feyzo’nun borçlarını kapatın talimatını verince Feyzo, “Ağam eğleniyor bizimle” der.

Evet maalesef son zamanlarda birileri de Antalyalılarla eğleniyor. Eğlenmiyor resmen kafa yapıyor. Antalya kent trafiğinin durumu malum. Belki de kentin bir numaralı gündemi. Trafikte en büyük sıkıntı, Çakırlar, Konyaaltı, Uncalı Mezarlığı kavşağındaki sıkışıklıktan başlıyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde burada tam bir kaos yaşanıyor. Yıllardır Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, bu bölgedeki kavşaklar nedeniyle eleştiri oklarının hedefinde. Oysa yol Karayolları’na ait. Yani Büyükşehir Belediyesi’nin burada kavşak yapma şansı yok. Bu konu defalarca eleştiri konusu olunca Başkan Böcek çareyi halkla paylaşmakta buluyor ve bu yola bir bilgilendirme panosu asıyor. Böcek, bu tabelayla yolun belediye ile ilişkisinin olmadığını, bu yolun Karayollarına ait olduğunu belirtiyor. Ancak bu yazı 2 saatte kesiliyor.

Son seçimlerde CHP Antalya’da büyük bir başarı kazanırken, Antalya Büyükşehir’de de fark attı. Ancak inanın buradaki sıkışıklığın Karayolları’ndan kaynaklandığını tam anlatamamak bence CHP’ye birkaç puana mal oldu. Antalya Türkiye’nin en fazla vergi ve döviz üreten illerinden birisi. Yıllardır genel siyasetin aksine CHP’li olmasının faturasını ödüyor. Her seçim öncesi hükümet tarafından bazen üstü kapalı bazense üstü açık bir şekilde tehdit ediliyor. Antalyalı boyun eğmiyor ve iradesini kullanmaya devam ediyor. Bu şekilde de cezalandırılıyor. Yıllar önce yapılması gerek bu kavşaklar daha yenice yapılmaya başlandı.

Ancak çok garip bir şekilde hepimiz bu kavşakların yapılacağını Antalya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Menderes Türel’den öğrendik. Ne alaka bilmiyorum ama böyle oldu. Neyse bu konu geçtiğimiz haftaya da iz vurdu. Olay Türel ile Böcek arasında polemiğe döndü. Hatta Antalya Büyükşehir Meclisi’nde bile tartışmaya neden oldu. İşte bu tartışmalar eşliğinde kavşak inşaatları başladı.

Sonra alışagelmişin dışında garip bir durum yaşadık. Bu kavşak inşaatlarının çevresine hala kimin tarafından asıldığı bilinmeyen bez afişler asılarak garip bir mesaj verildi. Afişte “Köprülü Kavşağı yaptıran Cumhurbaşkanımıza teşekkür ederiz.” diyor. Burası tamam. Sonrası “Kimin yaptırmadığını biliyoruz.” Ey o afişi oraya asan muhterem acaba o kavşağı size kim yaptırmadı? Ben bir yıl önce Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde bu köprülü kavşakların tridimax (3 boyutlu) görüntülerini gördüm. O dönem belediye yetkilileri Ankara’da kapı kapı dolaşıp bu kavşakların yapılması için görüşmeler yapıyor, en azından kendilerine yapım izni verilmesini istiyordu. Şimdi geçip kimin yaptırmadığını biliyoruz ne demek? Anladığım kadarıyla birileri Antalyalılarla dalga geçiyor. Siz böyle dalga geçmeye devam edin. Antalya seçmeni de yerel seçimdeki gibi genel seçimde de sizinle bir eğlenir ki, şaşar kalırsınız benden uyarması.

LEMİ HAMDİ’Yİ TUT

Trabzonspor’un efsane hocası Ahmet Suat Özyazıcı anlatıyor. Trabzonspor Fenerbahçe ile oynuyor. Özyazıcı maç öncesi Hamdi’ye “Aman kornerlerde Tanju’ya kafa vurdurma diyor.” Hamdi kornerden gelen 3 topa da Tanju’dan önce kafayı vurup kornere atıyor. Ancak top her seferinde kaleye yaklaşarak gidince Özyazıcı bağırıyor, “Lemi Hamdi’yi tut.” İşte halk CHP’yi iktidar yapmak istiyor, ancak CHP’nin CHP’yi tutması şartıyla. CHP’nin Gençlik Meclisi eski Başkanı Antalya Büyükşehir Belediyesi personeli O.Ş.K. hakkında, 3 kadın cinsel istismardan şikayetçi oluyor. Bunu haber yapan gazeteci Ceren Deniz arkadaşımız bu durumu haber yaptığı içinde haberi kaldırması için baskı hatta tehdit mesajlarına maruz kalıyor.

İşte bir yandan yukarıda yazılan konularla mücadele ederken CHP’nin kendi içerisindeki bu tip davranışlarda bulunan partililerine de sahip çıkmaması gerekir. Siz insanları mağdur edip gazetecileri tehdit ederseniz, sonda siz tehdit edildiğinizde hakkınızı savunacak gazeteci bulamazsınız.

Esen kalın…