Eskiler “el günü, söz günü” olarak derler. Kanı beş para etmez kişilerin sözünü dinlemek, el kahrı çekmek öyle kolay değildir. Bir şey bilmeden konuşmak, başkalarına söz söylemeyi huy edinenler çokbilmişlerdir. Bu tür insanlara “ÇOKBİLMİŞLER” diyoruz. Her gündemde onlar konuşur. Toplumumuzda bağırarak, haksız da olsa bağırarak problemini çözer. Bağırdı ya. Haksızlığını haklıya dönderir. Bu tipler hırçın, kabadayı tiplerdir.
Yönetici, topluluğu idare etme becerisidir. Yöneticilik yaptığı oda evinin bir odasıydı. Bol güneş alıyordu. Pencerenin önünde klima cihazı vardı. Kışları soğutuyor, yazları soğuk üfleyerek nemi alıyor ve çok sıcak oluyordu. Gündüzleri mümkün olduğu kadar burada çalışamıyordu. Canı çekmiyordu. Profesyonel olarak, şu ana kadar kırk apartmanı yönetiyordu. Ama artık bazı apartman sakinlerinden çokbilmişler, anlamadan, dinlemeden eleştiriyorlar, bağırıyorlardı. Yöneticilik kriz çözümüydü. Yönetici hakaret olmadıkça sonuna kadar dinliyordu. İnsanları anlayabilmek, onların acı ve bilgisiz sözleri zehir de olsa yutuyordu. Kendi kendine “Ben bütün canlıları seviyorum. “Şimdi insanları kırmak, kendine düşman olarak algılamak doğru değildi. O da zaten böyle yapıyordu. Geniş olmak, her sözü kabul etmek değildi. Sabır acıydı ama sonucu olumlu ve tatlıdır.
Yöneticilerin, yönetimi sağlıklı yürütmesi söylenecek sözün doğu ve bol kelime hazinesine sahip olmasını kılmaktadır. Yani kelime hazinesinin geliştirilmesi için okumak durumundadır. Serbest okuma yapmalıdır. Neden okuma dedim? Atalar bir söz demişler. Okumak anlamak içindir.
Zamanım yok, kitap pahalı bahanelerin sadece sığlığını gösterir. Binlerce kitap kütüphanelerde okumayı bekliyor. Hangi politikacının elinde kitap gördünüz? Hangisinin okuduğunu gördünüz? Okumayan insan ve insancıklar size yenilik yapabilir mi? Sizin gereksinimlerinizi karşılayabilir mi?
Bir faninin okuyacağı kadar sağlık yerindeyken okuması gerekir. Çiftçi ise tarım ile, doktorsa hiç olmasa tıpla, yani mesleği neyse başta onu tam yapma becerisini edineceği eserleri okumalı. Bilhassa herkes yurdunu, devletini anlayacak, tarihi, geleceği bilenler okusun.
Allah’ın ilk emri okuysa:
-Müslümansan, imanın şartıdır. Kitaplara inanmak.
-Halkçıysan halkın ilerlemesi, çağ üstüne çıkmak istiyorsak,
-Milliyetçiysen millet için okumalısın.
Bize okumuş yazmışlar yönetsin nidasını haykırıyoruz.