Anadolu toprakları tarih boyunca kanla yoğrulmuş. Bu topraklarda olmak zordur.
Bu nedenle hiç kavgamız eksik olmadı. Doğduk, büyüdük. Okuduk okurken sağ solu tanımaya çalıştık. Türkiye sağ-sol kavramını 09 Şubat 1969’da Adana’da kurulan MHP ile yetmişli yıllarda tanıdık. Kendini cesur gören, kaba-saba, cahil, vurdu kırdıyı sevenlerin, kendinden farklı düşünenlere muhalefet yapanları. Dertleri davaları “Komünisteler Moskova’ya” sloganı idi. 1970’li yıllarda nice babayiğitleri, gençleri toprağa vermemiz cabaydı. Gençlerin algıladığı siyasi eğilim ya faşist, ya da kominist. Diğerleri mason ay da orta sağ partilerdi. Faşist gençlere kendileri Ülkücü diyordu. O zamanlar başbuğ diye tanımlanan Alpaslan Türkeş’in talimatı geçerliydi. Şimdi Devlet Bahçeli’nin sözü geçerli. Sinan ATEŞ’in katledilmesi. Yunanlıların Ege ve Akdeniz’deki küçük ölçekli adaları işgal ederlerken AKP ile birlikte sessiz kalınması MHP’nin milliyetçiliği bıraktığı anlamına gelmektedir. Bunun için MHP; Hareket Partisi olarak hinleşiyor, hinleşiyor. 1960’tan beri MHP Alpaslan TÜRKEŞ zamanında, Türkçülüğü tanımak üzerine çalışmalar yaptı veya yaptırdı. Türkçülüğün esaslarını öğrendik. Dokuz ışık felsefesini ne olduğu ortaya çıktı.1960tan bu yana ben bilhassa MHP’li gençlerin Ankara Emek’te kahvenin taraması sebebiyle MHP’lim diyen her gençten uzaklaştım. Onlar bana “Kominist” dediler ama asla bunu kabul etmedim. Çünkü ben Atatürkçüyüm. MHP ile ilk kez yol ayrımı faşistlerin Rusya kapısı açılır açılmaz önce bunların Moskova sokaklarına giden ve turlayanlar olmasıydı. CHP’ye oy verenleri solcu olarak adlandırılması, 12 Eylül’de zarara uğramaları (maddi ve manevi) CHP’liler iktidar olamadılar. Ecevit sonrasında genelde ne de yerelde çoğunluğu sağlayamadı. İlk kez b seçimde halk dedi ki: Artık bu gidiş içinde seni deneyelim. Bize parti adı değil. Sağcısı solcusu önemli değil. Önemli olan nasıl yönetildik? Bizlere neler sağladı, neleri yitirdik? Neler satıldı neler alındı? Bu konularla ilgili yazacaklarım çoktur. Ama sözün özü zeki insanların dikkatine sunarım.
