Hatırlarsanız Akkuyu nükleer santrali Mersin ilimizin Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli nahiyesi yakınlarında inşa ediliyor.

Dünya Nükleer elektrik santrallerinden vazgeçip rüzgar, güneş enerjisi gibi farklı yollarla enerji elde etmeye çalışırken, biz yerli ve milli santralimiz diye cahil halka yutturmaya çalışıyorlar. Oysa güneş ve rüzgar bakımından en zengin ülke topraklarına iklim ve coğrafyasına sahibiz.

Bu santrali kendi topraklarımızda yaptırmaya gerek var mıydı?

Bu santral gelecekte bize ne kazandıracak. Ne gibi sorunlar yaratacak gelin birlikte göz atalım atom bombasından sadece 24 saat sonra, Hiroşima’da kalıntı radyasyon, patlama anının binde birine (1/1000) inmişti, araştırmalar, bir hafta sonra bu oranın milyonda bire (1/1000000) kadar düştüğünü gösteriyor. Atom bombasından 80 yıl sonra, bugün, Hem Hiroşima, hem de Nagazaki’deki radyasyon oranlarının “kabul edilebilir” sınırlarda olduğu söyleniyor.

Peki Çernobil’e en yakın kent olan Pripyat’ta durum ne? Uzmanlar 2016 yılında, bu kentin ne zaman yeniden yaşanabilir hale gelebileceğini hesaplamaya çalışmışlar. En iyimser tahmin üç bin yıl. Bu süreyi yirmi bin yıla kadar çıkartan uzmanlar var.  Peki fark nereden kaynaklanıyor? En basit neden, bir nükleer santralde, bir atom bombasında olduğundan binlerce kat fazla nükleer madde vardır. Ayrıca atom bombasında kullanılan nükleer maddenin yarılanma ömrü, nükleer reaktörlerdekine oranla çok daha kısadır.

FELAKET KAPIMIZDA…

Sözü Akkuyu’nun (bilmem kaçıncı) açılışına getirecek olursak diyelim ki işler ters gitti, bir gösterge bozuldu, bir yetkili uyuyakaldı, büyük bir deprem oldu…

Alınan risk 20 bin yıllık… O kadar zamanı gözünüzde bir canlandırın. (20 bin yıl önce yeryüzünde hala Mamutlar geziyordu ve  biz mağaralarda yaşıyorduk.) Eğer her şey yolunda giderse Akkuyu’nun  öngörülen kullanım ömrü ne kadar dersiniz? Sadece altmış (rakamla 60) yıl. Tesis tam olarak devreye girdiğine Türkiye’nin elektrik ihtiyacının sadece %8’ini karşılıyor olacak.  15 yıl sonra bu oran %4 e inecek.

Peki Akkuyu Nükleer Santrali bizim mi?

Tabii ki değil. Hisselerinin tümü  (%100 oranında) Rus şirketi Rosatom’a ait.. Santral yap -işlet devret modeliyle mi yapıldı? Yani tesis bir süre çalıştırıldıktan sonra mülkiyeti bize geçecek mi? Hayır, Santral kullanım ömrünü tamamlayıp kapanana kadar Rosatom’a ait. Kullanılan teknoloji? Tamamen Ruslara ait…

Bize beton dökme işini bile vermediler. Devlet bu tesisin ürettiği elektriği  15 yıl boyunca satın almayı da taahhüt ediyor.

Rus devlet şirketi Rosatom, bu tesisi kendi ülkesinde kurup yine bize aynı koşullarda elektrik satamaz mıydı? Satardı elbette. Lakin o durumda işler ters giderse, yirmi bin sene boyunca nükleer serpinti yüzünden yerleşilemez topraklar Rusya’da olurdu.

 Şimdi işler ters giderse, 20 bin sene boyunca üzerinde yaşanamayacak topraklar, bizim topraklarımız olacak.

Nükleer serpinti milyonlarca can alacak.

Ne mutlu bize bunu sevinçle kutladık.

Haydi hayırlısı….