Heyecan, duyguların duyu organlarımızca yaşanmasıdır. Yaşama bağlılıktır. Yaşama gücümüzü ve zevkimizi heyecanlarımızdan alırız. Sağlığımızı korumak, yaşamayı sevmeyi, pozitif enerji yaymamız, o heyecanların nitelikli ve çeşitli olmasına da bağlıdır. Sevgi bir heyecandır. Sevgin ve sevenlerin çoksa yaşamaya bağlılık artar.
Heyecan, heyecan içinde kalan özlem ve sevgilerinin devleşmesidir. Özlem sadece bir hasret değildir. Bir iktidarı değiştirerek, kendi beğendiğinin iktidar olması, kendimizin onadığı birinin muhtar seçilmesi, bir arkadaşının yanına gelmesi.
Heyecan sık sık oluşan ciddi bir davranış biçimidir. Başka biriyle konuşmak, dalaşmak daha önceden yapmak istediğimiz ama emelimize ulaşmak için planlanan özleme kavuşmadır. Lakin bunların içinde vazgeçilmezimiz dostluktur.
Dostluk uzun yıllarca emekle oluşan, iki insanın birbirini tarttığı, beğenilerinin beğenildiği, kusurlarının görülmediği, güven sağlayan üst yapı kurumudur. Dostluk bizim hasiyet ve onurumuzdur bizi rahatlatır Dost, dar günümüzde bizi kucaklayıp ayağa kaldırandır. Gerektiğinde yanına vardığımız, bizim haklı olduğumuzu belirtir. Doğru dostluklar kurmuşsak fikir, düşünce yönünden ayrı, gayriliğimiz yoksa o dostumuza arkamızı dönebiliriz. Çünkü bizim eksiğimizi o dostumuz tamamlar.
Dostun anlaşılması amacıyla tabi ki çeşitli sınamalar yaparız. O sınamalar dost olur mu olmaz mı sınamalarıdır. Dostlar arasında para en son öğedir. Dostları da gruplaya bilirsiniz.
1-Kara gün dostu
2-Dost görülen düşmanlar,
3-Dostluk meyillisi arkadaşlar.
4-Aldırmaz dostlar.
5-Uzaktan dostlar gibi çeşitlendirebiliriz.
Heyecanlar spastik karakterli, hızlı ve türlüdür. Heyecan sırasında gözler büyür ve istendik olarak da gözler kapatılır. Gözler ruhun aynacısıdır.
Aşk Heyecanı: Gözlerde başlar, vücut teması ile olgunlaşır. Aşk gerçekte bir sevgiye dayanırsa, o zaman mutluluk da başlar. Sevgiye dayalı sadakat varsa sadakat olgunlaşır. Aşk fantastik ve ilkel duyguları barındırdığından diğer heyecanlardan fazla heyecan duymamızı sağlar.
Aşkta hep eğri değildir. Zamanla eğriler düz kabul edilebilir. Kişiler deli kanlı ise, delillik de olasıdır. Hepimiz biraz deli miyiz acaba?