Sizlere bir kadından bahsetmek istiyorum.

Mahsa Amini. Çoğunuz biliyor bu ismi. Mahsa, başörtüsü yasağına karşı çıktığı için ahlak polisleri tarafından Eylül 2022 yılında gözaltına alınmıştı. Birkaç gün sonra ise hayatını kaybetmişti. Onun ölümü tüm dünyada büyük bir ses getirmiş ve direnişin fitilini yakmıştı. Mahsa’nın ölümü kadın hakları, kişisel özgürlükler ve otoriter rejimler hakkında büyük bir tartışma başlatmıştı. Ölümümün ardından birçok hükümet ve insanlar tepkilerini belli etmek için protestolar başlattı. “Kadın, Yaşam, Özgürlük” sloganı ile dünyanın dört bir yanında pankart açılmış ve sosyal medyalarda paylaşımlar yapılmıştı.

Bugün Mahsa’nın ölüm yıl dönümü. Birçok sosyal medya platformlarında buna dair paylaşımlar yapılıyor.  Mahsa’nın hikayesi bize sadece bir kadının trajik kaybını anlatmıyor. Özgürlük arayışında olanların kararlılığını ve cesaretini hatırlatıyor. Mahsa’nın ölümüyle beraber büyük bir öfke dalgası yükselmiş, milyonlarca kadının, gencin baskıya karşı çıkma gücü ortaya çıkmıştı. Bu durum, devletin insanların bedenleri ve tercihlerini kontrol etmesine karşı yapılmış büyük bir direnişti. Bu olay İran’da ki kadınlar için bir dönüm noktası oldu ve seslerini olabildiğince yüksekten çıkardılar.

Mahsa Amini’nin ölüm yıl dönümü büyük bir anlam ifade etmektedir. Sadece yas tutmak değil, hayalini kurduğu özgür bir dünya için verilen mücadelenin önemini hatırlamalıyız. Mahsa, kadınlar daha özgür olsun, hakları ihlal edilmesin diye mücadele ederken hayatını kaybetti. Maalesef bu kayıp ne ilkti ne de son olacak. Ama şu da unutulmaması gereken bir gerçek. Kadınlar hangi ülkede olursa olsun özgürlükleri için mücadele etmekten vazgeçmeyecektir.

Bu dünyadan bir Mahsa Amini geçti. Bir direnişin kahramanı, özgürlüğü için hayatını yok sayması, bedeni ve haklarını bir devlet yönetimine bırakmayı doğru bulmayıp haklarını istemesi, korkusuzca başkaldırışı…

Bu dünyadan bir Mahsa Amini geçti.