Bugün size Atatürk’ün kendi elleriyle açtığı ve dünya
markası haline gelen bir fabrikadan söz etmek istiyorum. Sümerbank Merinos
Yünlü Sanayi Dokuma Fabrikası, Türkiye’nin ilk sanayileşme atılımları
çerçevesinde 1938’de Bursa’da hizmete girmiş tekstil fabrikasıdır. Önceleri
sadece iplik üretirken 1944’te dokuma, 1946’da apre tesisleri ilave edilmiş
böylece Ortadoğu ve Balkanlar’ın en büyük entegre yünlü kumaş fabrikası
olmuştur. 1960’larda Bursa şehrinin ekonomisine en önemli katkıyı sağlayan
kurum haline gelen fabrika, 2004 yılında kapatıldı ve arazisi Bursa Büyükşehir
Belediyesi’ne bedelsiz devredildi. Temeli 28 Kasım 1935 tarihinde dönemin
başbakanı İsmet İnönü ve İktisat Vekili Celal Bayar tarafından atıldı.
Fabrikanın yapımını ünlü girişimci Nuri Demirağ üstlendi. 2 yılda yapımı
tamamlanan fabrikanın açılışı 2 Şubat 1938 tarihinde gerçekleşti. Açılışı,
devrin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk yaptı.
MERİNOS ADININ VERİLİŞİ
Fabrikaya Merinos adı, devrin cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından
verilmiştir. Atatürk, İktisat Vekili Celal Bayar’a Merinos ismine nasıl karar
verdiğini şöyle açıklar. “Güneş dili araştırmalarına göre, merinos öztürkçe bir
kelimedir ve ince, uzunca yün anlamına gelir. İspanyaya giden İber Türkleriyle
oraya intikal etmiş ve o Türklerle oraya giden koyunlar ve yünleri bu isimle
anılmışlardır. Bu nedenle merinos bu fabrika için pek uygun bir isimdir.” Cumhurbaşkanı
Atatürk, Sümerbank Genel Müdürü Nurullah Esat Sümer tarafından kendisine sunulan
fabrikanın altın anahtarını aldıktan sonra, fabrika içerisinde incelemelerde
bulunmuş ve ardından onur defterinin ilk sayfalarına duygularını şöyle
yazmıştır. “Sümer Bank Merinos Fabrikası, çok kıymetli bir eser olarak milli
sevinci arttıracaktır. Bu eser yurdun, hususiyle Bursa bölgesinin endüstri
inkişafına (gelişimine) ve büyük milli ihtiyacın giderilmesine yardım
edecektir. Eserin başarılmasından Ekonomi Bakanlığını tebrik ederim. Sümer Bank
Direktörlüğüne teşekkür ve fabrikayı gördüğüm gibi yüksek bilgi ve tam düzenli
idarede direktörüne başarılar temenni ederim.”
SOSYAL HAYAT
Merinos, Bursa şehrinin soysal ve ekonomik yönden gelişmesine pek çok yönden
öncülük etmiş şehir halkının sosyal yaşamını değişik yönleriyle tanışmasına
vesile olmuştu. Fabrikada yer alan iki adet salonda ücretsiz sinema, tiyatro,
konser gibi etkinlikleri düzenlenmiş Merinos düğün salonunda binlerce evlilik
töreni gerçekleşmiş, işci yemek salonunda ilk toplu sünnet uygulamaları
yapılmış çalışanların çocukları için Türkiye’nin ilk modern kreşlerinden
birisi Merinos’ta hizmete girmiş fabrika arsasında kurulan Merinos İlkokulu
50’li, 60’li, 70’li yıllarda Bursa’nın en önemli eğitim kurumlarından birisi
olmuş fabrikanın elektrik santrali şehrin elektrik ihtiyacının bir kısmını da
karşılamıştı. Son yıllarda Atatürk’e ve onun eserlerine karşı son derece
sistematik ve planlı bir karalama kampanyası devam etmekte, Atatürk’ün
Cumhuriyeti kurduktan ölümüne kadar geçen 15 yıl gibi çok kısa bir sürede
gerçekleştirdiği devrimler ve ekonomik atılımlar liberal(!)ortamlarda
tartışılmakta, tüm bunlar yapılırken ülkenin o yıllardaki gerçekleri göz ardı
edilerek 2000’li yılların şartlarında değerlendirilerek sonuçlara
varılmaktadır. Aslında tüm dünyanın kabul ettiği tek bir gerçek vardır: o da
Atatürk’ün 20.yüzyılın en büyük asker, devrimci ve devlet adamı olduğudur. 57
yıllık kısacık ömrünün her anını ülkesine hizmet ile geçiren bu büyük önderin
bizden tek isteği fikirlerine, eserlerine sahip çıkmamızdır. Şöyle ki 1933
yılında uygulamaya konulan I. Beş yıllık endüstrileşme planı kapsamında
Anadolu’nun çeşitli kentlerinde 20 fabrika kurulması öngörülürken, Bursa
şehrine de 2 adet tekstil fabrikası kurulması planlanıyordu. Bu fabrikalar
Atatürk’ün bizzat isimlerini koyduğu Gemlik Sunğipek ve Bursa Merinos
Fabrikaları idi. Atatürk 1935 yılında Celal Bayar’a yazdığı mektupta her iki
fabrikaya koyduğu isimlerin ne anlama geldiğini ayrıntıları ile anlatıyordu. Endüstrileşme
planı çok hızlı bir şekilde uygulandı ve Merinos Fabrikasının temeli 28 Kasım
1935 günü İsmet İnönü tarafından atıldı. Bu büyük yatırım, 26 ay gibi kısa bir
sürede tamamlanmıştı. (İnsanın aklına 21.yüzyıl Türkiye’sinde tamamlanamayan
yatırımlar geliyor..) Atatürk, 22 Ocak 1938 günü, yapımını yine bizzat
planlayıp ilgilendiği Termal Otel tesisinin açılışı için Ankara’dan Yalova’ya
gelmişti. Ancak burada dinlencede bulunduğu sırada rahatsızlanmış ve O’nu ölüme
götürecek hastalığı ilk kez Termal’de tanımlanmıştı. Ama o, yenilgiyi kabul
edebilecek yaratılışta değildi .Bu nedenle önceden belirlenen gezi programını
değiştirme gereğini duymamıştı.