Hafta sonu mail kutumdaki postaları gözden geçiriyorum.

Bir e-posta dikkatimi çekti.

Mailin içeriğinde, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Boğaçayı Köprüsü ile Liman arasında kalan bir kilometrelik alanı yeni bir yaşam alanına çevirmek için başlattığı çalışmadan bahsediliyor.

“Konyaaltı Sahili Çevre Düzenleme Projesi’nde çalışmalar hummalı bir şekilde sürüyor” gibi ifadeler var vs.

Tam da cumartesi günü eşim ve kızımla Boğaçay’ının kenarına yapılan parka gittik.

Maille bizim aile gezintisi tam cuk diye birbirine oturdu.

Yazmazsam çatlardım ya da gözüm açık giderdi.

Benim 8 yaşındaki kızım oradaki parkta oyun oynamak için bir tane Türk çocuğu bulamadı.

Zaten Konyaaltı bölgesinde artık restoranlarda, yürüyüş yollarında Türk göremiyorduk, artık parklarda da kendi vatandaşımız azınlık oldu.

Eeey Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, sen kimlere hizmet ediyorsun?

Siz hükümet misiniz Allah aşkına, BM’den ya da AB’den fon mu alıyorsunuz savaştan kaçanlara hizmet etmek için.

Her taraf Rus her taraf Ukraynalı, yer-gök Ortadoğulu…

Güzelim Antalya’yı ne hale getirdi şu CHP zihniyeti(!)

Tezatlık var değil mi yazıda?

Var, var…

İşin gerçeğine yine söz sanatı eşlinde devam edelim…

Oralar onların oldu gibi bir durum var.

Bizim artık gücümüz yetmiyor.

Peki, Sayın Böcek neden göz göre ortada böyle bir gerçek varken Ruslara vs. hizmet üretiyor.

Niye şehrin varoşlarına gitmiyor.

Örneğin Kepez’in uç noktalarına park yapsın, oralara sosyal tesisler açsın.

Bizim insanımız artık oralarda yaşıyor.

Bizler kirası ucuz diye barınma ihtiyacımızı karşılamak için şehrin en ücra köşelerine dağıldık.

Restoranlar yok ama lokantalarımız bizi tatmin ediyor.

Tek eksiğimiz güzel parklar, özel malzemelerden yapılmış yürüyüş yolları vs.

Gerçi asgari ücrete çalışmaktan, fazla fazla mesai yapmaktan oralara gitmeye de fırsat bulamıyoruz; ama işte bir cumartesi-pazar evde hazırladığımız yiyecekler eşliğinde ailemizle vakit geçirmeye çalışıyoruz.

Ama Konyaaltı’nda öyle mi?

Rus kızı spor hocasını tutmuş, özel ders alıyor sahil kenarında.

Birileri sörf tahtasının üzerine çıkıyor fırtınalı denizde.

Diğeri çekmiş marka eşofmanlarını özel malzemelerle yapılmış koşu yolunda sporunu yapıyor.

Bizler de onlara hizmet ediyoruz, restoranda, mağazada, parkta vs.

Sayın Böcek, siz yanlış yere hizmet ediyorsunuz.

Bizler kırsaldayız, buralara yapın o hizmetleri.

Kalın sağlıcakla…