Şu anda dünya devletler sistemi, dünya ve insanlığı tümüyle yok etme yarışına girişmiştir. Eskiden hiç bitmeden devam eden savaşlar ve dünyayı bir anda yok edebilecek silahlar nedeniyle dünya birliğine gereksinim duyuluyor ve bu alanda bazı bilim adamları önerilerde bulunuyordu.

Fakat şu anda artık tehdit, sadece silahlar değildir. Tehditler hem çoğaldı ve hem de tek tek devletlerle ya da uluslararası kurumlarla bu tehditlerin çözülemeyeceği açıkça ortaya çıkmıştır.

Çünkü çözüm konusunda devletlerin boyutu çoktan aşıldı ve artık devletler çözümün değil çözümsüzlüğün bir parçası olmaya başladı. Doğa her gün biraz daha yaşanabilirliğini kaybetmeye başladı. Onun için dünyada yaşayan herkesin bu sorun üzerinde düşünmesi ve çözüm üretmesi gerekmektedir. Çünkü hepimiz de bu dünyada yaşıyoruz, dünyayı yaşıyoruz. Olayı ciddiye almak zorundayız.

Yani insanın kendisini yeniden keşfetmesi, insanın başa dönüp, yapılanları, yaşananları akıl ve bilim ekseninde yeniden sorgulaması, ilk insandan bugüne geçtiği yolu yeniden değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben bu amaçla nazmioner.com.tr sayfasında düşüncelerimi önce makaleler halinde yayınlıyor ve sonra da kitap haline getiriyorum.

Bu bağlamada, geçmişteki savaşlar, soykırım ve katliamların ele alındığı birinci kitap DÜNYA BİRLEŞİRSE SAVAŞLAR BİTER adıyla yayınlanmış olup bilim ve teknolojideki gelişmelerin silahlanma ve savaş sanayiinde kullanılmasıyla dünyanın çok büyük bir tehdit altına girdiği bu kitapta işlenmektedir.

Bundan sonraki bölümlerde, yani şu anda sayfamda işlenmekte olan konularda daha çok doğal tahribatın önlenmesi ve doğanın korunmasına öncelik verilmektedir. Bunları da DÜNYANIN BİRLİĞİ adlı ikinci kitabımda topladım.

Küresel ısınma, iklim değişiklikleri, kirlilik, günümüzde süren savaşlar, göçmenlik, mültecilik, mafya ve terör olayları, küresel sermayenin vahşi sömürüsü ve dünya birliğinin oluşum aşamalarıyla ilgili yazılarımı biriktirip DÜNYA BİRLEŞMELİ VE TEK MERKEZDEN YÖNETİLMELİ adlı üçüncü bir kitapta toplayacağım.

Bana bu kitapları yazdıran temel duygu, dünyanın insanıyla canlı ve cansız doğasıyla bir çöküş ve yok oluş aşamasına gelmiş olması, varlığın küçük bir azınlığın elinde toplanması sonucu insanların neredeyse tamamına yakının açlık sınırının altında aç yoksul ve mutsuz bir dünyayı paylaşmakta olmasıdır. Bu yüzden dünya birliğinden amacımız, insanın vicdanının sesini dinleyerek kendisiyle yüzleşmesi, insanın kendi yarattığı tabulardan yüz çevirerek, yeniden aklın rehberliğine dönmesi, aklı sevgiyle beslemesi düşüncesidir.

İnsanın tüketim hırsını, açgözlülüğünü dizginleyerek, nefsine hakim olmasını, ihtiyacından fazlasına el uzatmamasını, ayrıca insanın, doğadaki herkesin ve her şeyin bir varlık nedeni olduğu gerçeğinden hareketle, doğadaki her şeyin, dünya üzerinde kendisi kadar hakkı bulunduğunu ve kendisi kadar gerekli olduğunu, anlaması ve kabul etmesi amaçlanmaktadır.

Çünkü mevcut sistemde her bağımsız devletin kendini savunmak için her tür ölümcül silahı üretme yarışı, hızla devam etmektedir. Bu yüzden bugün dünyadaki mevcut silahlarla on tane dünyayı yok etmek olanaklıdır.

Örneğin Sibirya’dan fırlatılan bir nükleer bomba Urallardan Atlantik Okyanusuna dek tüm Avrupa’da insan nesline son verebilecek ölçektedir. Yani dünya namlunun ucundadır. Bu durumda dünyanın geleceğini devletlere bırakabilir misiniz? Bırakırsanız, bilin ki, bir süre sonra manyak veya sapık bir diktatör veya dünya barışını savunan bir demagog dünyada yaşamı bitirebilir.

Bu yüzden dünya birleşmeli ve tek merkezden yönetilmelidir. Ve bu sonuca ulaşmak için dünyadaki her insan çaba göstermelidir. Dünya birliğini gerçekleştirmek için düşünmeli, fikir üretmeli ve bir yolunu bulup görüşlerini belirtmeli, insanlıkla paylaşmalıdır.