Yozgat’tan başlayan yolculuğumda Sivas’a varmadan Çorum ve Tokat’a uğradım.

İşte Yozgat’tan Sivas’a kadar olan coğrafyada Sivas ve Yozgat Orta Anadolu Bölgesinde kalırken, Çorum ve Tokat Orta Karadeniz Bölgesinde kalıyor. Bu bölgesel ayrım coğrafyada da farklılık yaratıyor. Yani Yozgat’tan Çorum’a dek coğrafya Çorum’a doğru birazcık değişiklik gösterse de genelde Orta Anadolu’nun sıcak ve kurak bozkır özelliklerini taşıyordu. 

Yozgat çıkışından biraz sonra hafif dalgalı çok büyük düzlükler diyebileceğimiz platolarda kuru tarım alanları tam bir bozkır özelliğine sahipti. Ufukta görünen küçük tepecikler bile platonun dalgalanmasına uygun bir görünüm sergiliyordu. Dalgalı arazinin dalga yamaçlarında kurulan köy yerleşimlerinde evlerin çevresinde seyrek ağaçların arasından görülen kiremit kırmızısıyla kendini ifade eden evler ve bir minare köyü simgeliyor. Köyün önünde dalganın çukurunda ise bağlık bahçelik yeşil bir alan olup bu bozkır okyanusunda köy bir ada gibiydi.

Alaca ilçesinden sonra ufuktaki tepeler biraz daha yükselerek dağ biçimini alırken ovalarda da yer yer yeşil alanlar belirmeye başladı. Hatta bir ara dağlarda orman da göründüyse de kısa sürdü. Bunu izleyen dağlar ise savan benzeri ağaçlı bozkır olup burada bir de küçük göl vardı. Çorum’a yaklaşırken ise arazi yeşermeye başladı.

Çorum Tokat arasında Çorum il hudutları içinde kalan arazi genelde yine kuru tarım alanları iken Amasya il sınırları içinde kalan bölümde sulu tarım ve yeşil alanlar çoğaldı. Yeşil alanlarda genellikle pancar, mısır ve ayçiçeği tarlalarından başka yerleşimlerin yakın çevresi ve vadi tabanlarında kavak ve söğüt ağaçları Karadeniz iklim özelliklerinin bölgedeki temsilcileri gibiydi. Fakat yolun bu bölümünde de dağlar çoğunlukla çıplaktı.

Tokat Sivas arasında ise yol, Tokat çıkışı yeşilin egemen olduğu verimli bir ovadan geçiyordu. Dağlar yükselmiş ve ormanla kaplıydı. Dağlar yükselince köyler ovalardan dağların eteklerine çekilmişti. Fakat Sivas’a doğru dağlarda ormanlar seyrekleşti ve özellikle Yıldızeli’nden sonra dağlar tamamen çıplak kaldı. Yıldızeli’nin bulunduğu vadi tabanında kimi zaman genişleyip kimi zaman daralarak ilerleyen yeşil bir hat epeyce devam etti. Buralardaki köyler çıplak dağların eteğindeki yerleşimlerin seyrek yeşillerinden başlayıp vadi tabanına doğru çok canlı bir yeşile bürünüyordu.

Sivas’ta İç Anadolu Bölgesi, Yozgat’a göre daha sulak, daha yeşil ve daha canlı bir görünüm sergiliyordu. Sanırım bunun nedeni arazinin daha yüksek olması ve Karadeniz’e yakınlık olmalıydı.

Anadolu bozkır

Sararıp solmuş anızlarda

Veba gibi sarmış cehalet

Benzi sarı, hasta.

Bozkırın gerdanlığı

Söğüt, kavak çınar

Kavisler çizerek ilerler

Dere kenarlarında.

Vadi tabanlarında

Toplanmış bir yudum suyun etrafına

Bahçelere kenar

Elma, armut, erik

İncir, üzüm, nar

Girince Amasya il hudutlarına

Yeşermeye başladı ova

Canlandı bir anda doğa

Tokat Karadeniz havası solumakta

Yeşilırmak’la.

Kuşatılmış karasal iklimlerle

İç Anadolu’da