1886 yılında Sivas’ın Divriği ilçesinde doğan Mehmet Nuri Demirağ’ın yaşamı, insanın yılmadan bıkmadan sürekli bir mücadeleyle elde edemeyeceği hiçbir makam ve mevki yoktur sonucuna götürür insanı.

Divriği Rüştiyesini bitirdikten sonra girdiği sınavları kazanarak basamak basamak yükselerek 1918’de Maliye Müfettişliğine dek Yükselmişti.  Fakat savaştan yenik çıkan Osmanlının memuru olarak eleştirilmesi üzerine istifa edip “Türk zaferi” adını verdiği ilk yerli sigara kağıdını üretti. Bunda büyük bir kazanç elde eden Nuri Bey 1926’da Fransız şirketinin eksik bıraktığı Samsun Sivas demiryolunu tamamlamak üzere kardeşiyle birlikte bir şirket kurarak ihaleye girdi ve kazandı. Bu deneyimin verdiği güvenle cumhuriyetin yüz akı, efsane eseri diyebileceğimiz Sivas Erzurum hattını yaptı. Demiryolu inşaatı sürerken Karabük Demir Çelik, Bursa Merinos, Sivas Çimento, İzmit Selüloz, Haliçte Hal Binası ve Eceabat Havalimanı gibi bazı önemli sanayi tesislerini de yaptı. 1931 yılında ilk Boğaz Köprüsü projesini hazırladı fakat hükümet onay vermeyince hayal kırıklığına uğradı. Devrinin en zengin iş adamı olarak, uçak alımı için kendisinden bağış istenince bunun bir çözüm olmadığını söyleyerek şiddetle karşı çıktı. “Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Avrupa’dan, Amerika’dan lisanslar alıp uçak yapmak kopyacılıktan ibarettir. Demode tipler için lisans verilmektedir. Yeni icat edilenler ise bir sır gibi, büyük bir kıskançlıkla saklanmaktadır. Şu halde Avrupa’dan ve Amerika’nın son sistem tayyarelerine mukabil, yepyeni bir Türk tipi vücuda getirilmelidir. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim” sözleriyle karşılık vermiştir.” İstanbul’da kurduğu uçak fabrikasında üretilen uçakların deneme yapabilmesi için Yeşilköy’deki Elmas Paşa Çiftliğini satın aldı. Burada büyük bir uçuş sahası hangar ve tamirhaneler yapıldı. Burada uçakları kullanacak pilot yetiştirmek için gök okulları kuruldu. (Yeşilköy Atatürk havalimanının olduğu yer) 1936 yılında tek motorlu ilk Türk uçağı Nu.D-36 ve 1938 yılında çift motorlu altı kişilik Nu. D-38 uçakları üretildi ve dünya havacılığı yolcu uçakları A sınıfına alınan uçaklara ilk siparişi 1938 yılında THK verdi. 1939 yılında ilk Türk paraşüt üretimini gerçekleştirdi. 65 planörü yapıp teslim etti ve 1941 yılında tamamen yerli yapım Türk uçağı ile İstanbul’dan Divriği’ne uçtu. Fakat THK sipariş verdiği uçakları almaktan vazgeçince ve uçakların ihracına da izin verilmeyince 1944 yılında fabrika kapandı. Beşiktaş’taki uçak fabrikası ve Yeşilköy’deki tesisler dönümü 15 liradan istimlak edilip üçte biri vergiye kesildikten sonra kalanı 20 yıllık takside bağlanıp o da ödenmeyince imal edilen uçaklar ve fabrikanın makineleri hurdacıya satıldı.  Nuri Demirağ’ın İnönü’ye yazdığı mektuplar, mahkeme süreci ve tüm çabaları sonuçsuz kalınca 1945 yılında Türkiye’nin ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisini kurdu. Fakat siyasette başarılı olamayınca 1954 seçimlerinde demokrat partiden Sivas milletvekili oldu. Milletvekilliğinde de boş durmamış tarım, hayvancılık, çölleşme, baraj, köprü, liman ve enerji alanlarında çalışmalar yapmış olup 13 Kasım 1957’de ölene dek ülke yararına çalışmalar yapmıştır. Fakat maalesef şimdi, Nuri Demirağın kazanımlarına sahip çıkamamamızın ötesinde uçak ve motor üreten cumhuriyetten tüm varlıklarını satmış ve küresel sermayenin sömürgesi olmuş bir Türkiye’ye dönüşmemizin acı, utanç ve burukluğunu iliklerimize dek hissediyoruz.

Der ki, Nuri Demirağ

Demiryolları halkları birbirine

Çelik halatlarla bağlar.

Karasudan esinlenerek

Alır balyozunu dağları deler

Karasuyu köprülerle geçerek

Balyoz tutan eller

Erzurum’u Sivas’a ekler.

Karasu’nun Fırat aşkı

Nasıl akarsa batıya

Sivas’ın Erzurum aşkı

Ulusal hakları koruyarak doğuda

Anadolu’yu toparlayıp

Bağlamak Ankara’ya