Tokat ilinin tarihi belleği ya da old Town’u diyebileceğimiz 900 yıllık Sulu Sokak, tarihi yapıların toplandığı bir merkez durumunda.
Gazi Osman Paşa caddesinde yokuşun bitip arazinin düzleşmeye başladığı noktada sağa sapan Sulu Sokağın hemen en başında solda Ebu Şems Hanegahı diye bir cami var. Selçuklu Sultanı Mesut döneminde Ebu’s Şems tarafından 1288’de hanegah olarak yapılan bina Vezir Ahmet Paşa tarafından yenilenip onarılarak cami haline getirilmiştir. Bu camiden sonra sokağın devamında Ali Paşa Camisi var. Fakat bu Ebu Şems Camisinin karşısında, yani Sulu Sokağın GOP’u keserek karşısında devam eden sokağın başında ise Ali Paşa Hamamı var. 1572 yılında Ali Paşa‘nın yaptırdığı bu hamam, sur gibi duvarları ve kubbeleriyle görkemli bir eser. Bu yüzden tarihi sokağı Ali Paşa Hamamından başlatmak daha doğru olacak diye düşündüm. Yani Ali Paşa Hamamından başlayıp karşı sokakta (Sulu Sokakta) Ebu Şems Hanegahı ile devam eden eserlerin üçüncüsü 1572 yılında yaptırılan Ali Paşa Camisi. Tokat’ın en büyük Osmanlı eseri olan cami, oldukça büyük ve görkemli bir yapı.. Bosnalı lakabıyla tanınan Ali Paşa devşirme olarak geldiği Osmanlı Sarayında Enderun’da yetişmiş ve Şehzade Beyazıt’ın (Kanuni’nin öldürttüğü oğlunun) damadıdır. Sokakta biraz ilerleyince bu kez sağda Sulu Han, Arastalı Bedesten ve Takyeciler Cami birbirine bitişik vaziyette sıralanmaktadır. Sulu Han Taç Kapısı hariç özelliklerini kaybetmiş bir yapı olup içinde çocuk müzesi ve müze yönetim büroları vardır. Arastalı Bedestende ise Tokat Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır. Takyeciler Cami ise bedestenin batısında ve Yağıbasan Medresesinin karşısında olup kitabesi yoktur. Fakat çok kubbeli caminin plan ve yapı özellikleri 15. Yüzyıl Osmanlı camilerine benzemektedir. 1872 ve 1. Dünya Savaşı yıllarında onarım görmüş olup halen kullanılmaktadır. Takyeciler Camisini gezip fotoğraflarını çektikten sonra karşı tarafa geçtim. Burada Yağıbasan Medresesi ve Deveciler Hanı var. Anadolu’da kapalı avlulu ilk medrese olan Yağıbasan Medresesi, Sulu Sokağın solunda ve sokak seviyesinden yaklaşık iki metre kadar aşağıda olduğu için çukur medrese de denilmektedir. Nizamettin Yağıbasan tarafından 1151 yılında yaptırılan medrese 14 metre çapındaki kubbesi ve sağlam duvarlarıyla görkemli bir yapı. Fakat medrese şu anda “Türk İslam Bilim Tarihi Müzesi” haline getirilmiş olup Avlunun iki tarafındaki odalarda değişik bilimler, haritacılık gibi bölümlerin yanı sıra dönemin bilim adamlarına ayrılmış odalar var. Deveciler Hanı da Takyeciler Camisi karşısında ve Yağıbasan medresesinin batısında olup kitabesi yoktur. Fakat yapım teknikleri ve süsleme sanatlarına bakılarak Çelebi Mehmet veya oğlu ll. Murat zamanında yapılmış olduğu düşünülmektedir. İki katlı hanın alt katında 27, üstte 18 olmak üzere 55 odası olup şu anda otel olarak düzenlenmiştir. Han o dönemde tek kişilik konaklama olanağı sunan en eski şehir hanlarından olup odalarda eşya koymak için nişler vardır. Tabii ki şimdi otel olarak düzenlenince odalarda önemli değişiklikler olması olağandır. Adı büyük ve gösterişli harflerle yazılan otelin avlusunda otel görevlileriyle görüşmemde neden bu tarihi hanın adını yazmadınız dediğimde belli belirsin küçücük bir yazı gösterdiler. Oysa bu oteli sıradan otellerden ayıran en önemli özelliği bu tarihi han olduğuna göre adını binanın girişine büyük harflerle yazmak gerekirdi diye düşünüyorum.Sokağın ilerleyen bölümlerindeki sokaklara dağılmış eserler içinde Sultan Hamamı da görülmeğe değer. Ayrıca ara sokaklarda daha küçük tarihi eserler vardı. Fakat bunların da yapım tarihleri Selçukluya dek uzananları vardı. Örneğin 15. Yüzyıl yapımı Rüstem Paşa Camii, 1515 tarihli Kazancılar Camii, 1300 tarihli Alaca Mescit bunlardan bazıları. Bir yanda ecdadımın sanat eserleri okşarken ruhumu, öte taraftan kemirir vicdanımı bu eserlerin yapım koşulları. Kimlerin el emeği kimlerin alın teri. Kimlerin vergileri. Neden isyanlarla anılır, adına celali dedikleri halk kitleleri.
Anadolu
Dünyanın baş tacı
Toprağı, havası, suyu
Sebzesi meyvesi hayat ağacı
Bulutlarında bereket
Türkülerde saklanır mizacı.
Açsan baksan içine
Yemende Galiçya’da
Çanakkale’de Kafkasya’da
Ölen asker analarının
Acılarıyla dopdolu
Orada aşkla ayrılık
Acıyla sevinç atbaşı.