Tarımdaki sorun her geçen büyürken, maalesef yetkililer tarıma adeta kulaklarını tıkamış durumda. Dün Antalya Ticaret Borsası’nda Meclis Başkan Yardımcısı Murat Köseoğlu, yağışların azlığına değinerek, “Sahil bölgesi için eylül ekim ayında yeterli yağış görmedik. Bu yıl ciddi bir nadas bekliyoruz, daha netleşmedi. Nadasın nedeni iklime bağlı yağış miktarında azalmadan kaynaklanıyor. Bölgesel olarak ekimden kaçış ve fiyatlarda gevşeklik var. Arz taleplerde dengesinde talepten kaçış var. Üretici bekliyor ama neyi beklediğini bizde anlamıyoruz” şeklinde konuştu. Bu sözlere kulak verilmeli.
Öte yandan geçtiğimiz gün Ziraat Mühendisleri Antalya Şubesi eski Başkanı Vahap Tuncer ise “Bu fiyatı karşılayamadığında ürünün şu kadarı da sizin olsun diyerek karşılıklı anlaşma söz konusudur. Bu da bazı ürünlerin gerçekten para etmesidir. Örneğin bugün limon Mersinde dalında 3 TL’ye satılıyorsa salatalık halde 5 liraya satılıyorsa, mandalina 7 -8 liraya satılıyorsa bu toplama maliyetleri bu şekilde işin maliyetini karşılamıyor. Bazı çiftçiler şunu söylüyor bir ürünü topladın götürdün halde satmaya kilosu 5 lira diyorlar çiftçi burada diyor ki ben toplamasına ve maliyetine 5 lira verdim o zaman toplayıp hale getirmeme gerek yok vatandaşa dağıtayım para kazanmıyor bu işten. Dolayısıyla işçi fiyatları yükselmişken ürün fiyatları düşmüşse bu durumda üretici bu işin ücretinden kurtulmak için topla şu kadarı senin olsun deme noktasına gelmiştir” dedi. şimdi bu sözlere rağmen hala tarıma kulaklarımızı kapatıyorsak geçmiş olsun. Bu gün köşe yazısını kısa tutmak zorundayım ancak önümüzdeki günlerde tarıma daha geniş yer vereceğim.