Son dönemlerde artan uyuz vakaları tedirginliğe neden oldu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vakalar ile ilgili “Endişeye sebep olabilecek bir artış yok. Kısmi bir artış tespit ettik. Çok yakın takip ettiğimiz bir durum. Erken uyarı sistemlerimiz gayet iyi çalışıyor. Bu sayede olağan dışı gelişmelere erken müdahale şansımız oluyor. Uyuz özelinde konuya bakacak olursak, Türkiye genelinde uyuz vakalarında prevalans geçen yıl 2,03 iken; bu yılın ilk 9 ayında 2,17. Geçen yıla göre yaklaşık yüzde 7 oranında bir artış gerçekleşmiş. Deprem bölgesinde ise bu artış yaklaşık yüzde 13 oranında oldu. Deprem bölgesi için beklenenin altında. Dolayısıyla ciddi bir artış olmadı. Bir salgın durumundan bahsedilmesi söz konusu değil. Son yıllarda özellikle Karadeniz ve Doğu Akdeniz bölgelerinde artışın biraz daha fazla olduğunu söyleyebiliriz” sözlerine yer vermişti.
Antalya Kent Konseyi Sağlık Çalışma Grubu Başkanı Dr. Ozan Uzkut ise önerilerde bulundu. Uzkut, “Bu maalesef ki yeni bir olay değil. 4-5 senedir süren bir olay. Ülkemizde de çok sık görülmeye başlandı. Hele ki Antalya’da durum çok fazla. Bunun sebebi Antalya’ya giriş çıkışların fazla olması ya da işlek, uğrak bir nokta olması olabilir. Biz uzmanlar olarak bu uyuz konusunun en fazla kıyafet denerken bulaştığını düşünüyoruz. Dünyanın her tarafından insan bir kıyafeti defalarca kez deniyor. Bu da uyuz artışlarına sebebiyet veriyor. Bu ciddi bir risk. Okullarda da yurtlarda da ciddi bir vaka artışı var. Yatakhanelerde de aynı şekilde. Kişiye bulaşıyorsa yatağa da bulaşıyor. Yerine gelen farklı bir öğrenci de bu hastalığı kapıyor ve bu şekilde yayılıyor. Bir denetleme oluşturulması gerekiyor. Yatakların, nevresimlerin, döşeklerin mutlaka kontrol edilmesi gerekiyor.2. el eşya konusunda da uyarmak istiyorum. Bu mobilya da olabilir kıyafette. Bu noktalarda bir ilaçlama gerekiyor. Havalandırma uyuz için bir kurtarıcı yol değil. Tedavisinde uzman hekim ve doktorlara danışılmalı çünkü bu virüs hafife alınacak bir şey değil. Mutlaka ağız yoluyla tablet alınmalı. Bu tableti de SGK ödemiyor. SGK ödemeyince vatandaş yanaşmıyor. Hal böyle olunca iyileşme de görülmüyor. Bulaşıcı bir hastalık olduğu için bir kişiden diğerlerine de yayılıyor. Krem tedavisi uygulanıyor. Bütün ailenin bu kremi kullanması gerekiyor. Tedavi süresi 15 günü bulabiliyor. Hatta bazen 1 aya kadar çıkabiliyor. Bu virüse yakalanan birçok öğrenci var. Tam da sınav haftası. Çok büyük sıkıntı oluyor. Yine de ben krem yerine tabletle çok daha hızlı bir şekilde sonuç aldığımızı söylemek istiyorum. Uyuz dediğimiz şey minicik bir böcek. Vücuda yerleşiyor ve kolay kolay atılamıyor. Antibiyotikli bir ilacı var. Ancak bunun kullanımı yardımcı olabiliyor hastalara. Uyuzdan kurtulunca olay da bitmiyor. Uyuz dediğimiz küçük bir böcek yavrulayabiliyor da. Bunların da temizlenmesi lazım. Uyuz çok rahatsız edici insanı uyutmayan bir virüs. Cilt rahatsızlıkları yapar ve bu hastalıklar kalıcı olabilir. Cilt kanserine bile neden olabilir. Bakanlık her ne kadar salgın olarak nitelendirmese de 5 yıldır süregelen bir artış var. Ben uyarmaya çalışıyorum. Yazdığım yazılar ve makaleler de bu konu hakkında. Hep göz ardı ediliyor. Buna bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor” ifadelerine yer verdi. Salgın haline gelmeden konuya ilişkin bilinçlendirme çalışması yapılmalı.