Kentimiz maalesef üretimden en çok el etek çekilen şehirlerin başında geliyor.
Artan girdiler nedeniyle para kazanamayan çiftçi üretimden kaçışını sürdürüyor.
Kimse tarım yapmak istemiyor.
Böyle giderse insanlar üretimden tamamen elini çekecek, asgari ücretle çalışmayı tercih edecek.
Ama bizim çiftçiyi kaçırmamız lazım.
Bugün şöyle bir tarım yapılan alanları gezerseniz arazilerin bomboş olduğunu, seraların çürümeye terk edildiğini görürsünüz.
Gidin toptancı hallerini gezin, komisyoncularla sohbet edin, çaylarını için.
Size verecekleri cevap, ‘Bize ürün getiren onlarca arkadaşımız, kar edemediği gerekçesiyle üretimi bırakacağını belirtiyor’ olacak.
Girdiler artarken kar marjı düşüyor.
Birde üretim planlaması sıkıntımız devam ediyor.
Bir ürün, bir önceki dönem para etmediyse ertesi yıl ekilmiyor. Ondan sonra da o ürünün fiyatında patlama yaşanıyor.
Domates, kuru soğan, salatalık, sarımsak aklınıza ne gelirse… Her ürün bu duruma örnek olmuştur desek yanlış söylemiş olmayız.
Özetle üretici para kazanmazsa önümüzdeki yıl ekim yapmıyor; üretici para kazandıysa bu sefer tüm üreticiler o ürüne yükleniyor.
Üretim planlamamız yok!
Çünkü biz de maliyet hesabı yok.
Domates, soğan, patates vs. ne yetiştiriyorsak yetiştirelim maliyet hesabını bilemiyoruz.
Ya nasip deyip ekiyoruz, çıktığında maliyetinin altına ya da maliyetinin 3 katının üzerine satış yapabiliyoruz.
Devletin bu konuda mutlaka bir planlama ortaya koyması gerekiyor.
Bizim buğday için Rusya’ya, patates için Suriye’ye muhtaç olmamız gerekiyor.
Kendi kendimize yettiğimiz gibi dünyayı doyuracak potansiyelimiz var.
Ama şu planlama, maliyet hesabı başta olmak üzere desteklemeleri vs. çok iyi ayarlamamız lazım.
Antalya ihracat dünyasının Ankara’ya yakın isimlerinden aldığım bilgilere göre, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı ortaklığında planlama konusunda harekete geçilmiş ve devamında tarımsal ihracatla ilgili ciddi modellerin de devreye alınması planlanıyormuş.
Umarım çok geç olmadan, çiftçi tamamen küsmeden, gıda da dışa bağımlı olmadan projeler hayata geçirilir.
Yoksa halimiz duman…
Kalın sağlıcakla…