Türkiye’deki adalet krizleri her geçen gün artıyor. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimin üzerinden aylar geçmesine rağmen Hatay Milletvekili Can Atalay’ın hala serbest bırakılmaması gerçekten adaletin utancı. Yargıtay'ın Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) tutuklu vekili Can Atalay için "hak ihlali" kararı veren Anayasa Mahkemesi (AYM) üyeleri hakkında suç duyuruları üst üste yapılırken, yetkililerin sessizliği gerçekten utanç verici. Antalya’da yeni adalet saraylarının yapılacağını duyuran Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, keşke adalet sarayı inşa edeceğine adaleti inşa etse. Bu konuya ilişkin CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı’nın açıklaması çok dikkatimi çekti. Başkan Kamacı şu sözlere yer verdi:

“Konu artık Can Atalay mevzusu olmaktan çıkmış Anayasal düzenin, Anayasa Mahkemesi’nin tüzel kişiliğine yönelmiştir. Alınan bu siyasi karar ile Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasayı askıya aldığını ve AYM kararını uygulamadığını ilan ederek suç işlemiştir. AKP’liler arasında bile tartışma yaratan bu karar, artık şirazenin kaydığını gösteriyor. 12 Eylül 2010 yılındaki referandumla birlikte başlayan yargıyı siyasallaştırma, güdümlü hale getirme süreci, geldiğimiz noktada devlet krizi haline gelmiştir. AKP iktidarı gerek hukuki düzenlemeler ile gerekse de hukuk dışı kararlar ile yargıyı sopa olarak kullanarak, muhalif tüm sesleri bastırmayı bir alışkanlık haline getirdi. Bu bilinen bir gerçek ama son yaşanan durum devletin kendisi açısından asla kabul edilemez! Hukuk devletini yeniden inşa etmek bir zorunluluk haline gelmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak geri adım atmayacağız! Yargıtay 3. Ceza Dairesinin darbe girişimi karşısında yurttaşlarımızı direnmeye çağırıyoruz! Sokaklarda direneceğiz, meydanlarda direneceğiz, bu hukuksuzluğa teslim olmayacağız! Hiçbir karar, halkın iradesinden, hukuktan üstün olamaz! Her zaman dediğimiz gibi egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.” Buradan bir çağrıda ben yapmak istiyorum. Adalet yoksa temel sarsılmıştır. Temeli sağlamlaştırmak için acilen önlem alın.