Arka Sokaklar deyince dizi film sanmayın.
Ara sıra arka sokaklara yolum düşer benim de. Çünkü bir yere ulaşmak için illa ana caddelerden geçmek gerekmez.
Bazen de benim yaptığım gibi insan arka sokakları, yani ara sokakları kullanabilir.
Ben de bir habere yetişmek için bir ana caddeden devam edip diğerine gitmemek adına ara sokakları, yani arka sokakları tercih ettim.
Bir parkın yanından girdim ve birden dondum kaldım.
Olduğu yerde çakılı kaldım.
Çevreme baktım ne bir eczane, ne de bir sağlık ocağı var.
Ama filmlerde gördüğümüz gibi uyuşturucu madde kullanıcılarının elinde gördüğümüz gibi incecik bir şırınga yerde yatıyor. Hem de kanlı canı misali içinde bir miktar da kan var.
Mutlaka gece birisi kullandı ve attı onu oraya.
Nasıl olsa kafayı buldu onunla.
Şimdi gelin konunun asıl tarafına.
Gece oradan geçmiş olsaydım.
Ya da sizlerin bir yakını oradan geçseydi.
Ya bu olaya tanıklık yapacaktı,
Ya da günlerdir TV ekranlarında duyduğumuz cinsel istismara kurban gidecekti.
İşte benim anlatmak istediğim arka sokaklar bunlar.
TV’de izlediğimiz Arka Sokaklar dizisi değil.
Bu arka sokaklar da daha ne çok malzemeler var bir bilseniz.
Gördükçe, işittikçe hepsini sizlere aktaracağım bu satırlarda.
Ya arka sokaklar birlerini yok edecek, ya da bu arka sokaklar düzelecek.
Düzelmesi ise Antalya’mız adına olması gereken değil mi?
Gelin hep beraber düzeltelim.
Düzeltelim ki belediye de, Emniyet de görevini yapsın layıkıyla.
Ha düzeltilmesi gereken sadece Belediye, Emniyet değil, arka sokaklarda yaşayan bizleriz.
Amacımız el birliği ile arka sokakları korkulacak yerlerden olmasının önüne geçmektir.