Türkiye’de 4 Ekim tahinde kanımı donduran bir sürü haberle karşıya kaldım ilk haber sokak ortasında alenen bir kıza taciz girişimi ve en üzücüsü ise gencecik iki kızın bir canavar tarafından katledildiğini gördük.
Sadece bir günde oldu ve ikişer üçer saatler arayla oldu. Resmen kanım dondu.
İlk habere gelelim 4 suç kaydı olan bir sapık ve yanında dolaşan diğer sapık, sokak ortasında bir kızı alenen sokak ortasında taciz edildi. Kadın olarak Türkiye’de yaşamak artık zor değil çünkü kadın olarak yaşayamıyoruz. Her dakika taciz edilme, tecavüze uğrama veya öldürülme riskleriyle karşı karşıyayız. Konuya gelecek olursak, kıza sokak ortasında saldıran sapıkların gözaltına alındığını ancak sosyal medya üzerinde oluşan tepki nedeniyle adalet mercii işlemeye başladı. Onca yargı onca kanun karşında kadın korunamıyor. Neden bu ülkede kadınlar korunamıyor?
İstanbul Fatih’te 4 Ekim tarihinde canımızı yakan bir olay yaşandı. Hani görüntüleri izlemek ve o vahşeti görmek aklımı başımdan aldı. Gencecik iki kız çocuğu bir canavar tarafından katledildi. Bu ülkede kadın olmak çok zor. Aradan saatler sonra Semih Çelik denen canavarın ruh hastası olduğunu ve canavarca hisle öldürdüğü, bedenini parçalara ayırdığı 19 yaşındaki kızı bir yıldır rahatsız ediyormuş. Ülkede adalet olmadığını kadınların ölümünden sonra anlıyoruz. Soruyorum bu ülkede neden kadınalar öldürüldükten sonra adalet işliyor? Yaşarken, şiddete maruz kalmadan önce taciz edilmeden önce bu adalet neden işemiyor. Anı tarihte Kadın cinayetlerini durduracağız platformu tarından eylül ayında öldürülen kadınların sayısı açıklandı. Ne üzücü aynı günde iki kadın öldürüldü ve onalar da ekim ayı verilerine dahil edilecek. Eylül ayında 33 kadın erekler tarafından öldürüldü.
Kısa keselim çünkü yazmaya devam edersem, sonuçları ağır olur. Bu ülkede kadınlar için adalet, öldürüldükten sonra ortaya çıkıyor. Kadına yönelik şiddetin her geçen gün artması, toplumsal eşitsizliğin olduğunu bir kez daha anladık.
Umuyorum ki Türkiye’de kadınlar için adalet sağlanır.