Dün yaşanan İstanbul depremi gerçekten yürekleri ağza getirdi. İstanbul Türkiye’nin kalbi. Eğer büyük bir deprem daha yaşarsak, Türkiye’nin kalbi duracak. Şimdi herkes ne çözüm bulalım yerine ‘Büyük deprem, yok bu ana deprem değil’ tartışması yaşıyor.
Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Alan: “Bu deprem, 1999 Marmara depreminden bu yana bugün kırılacak, yarın kırılacak diye beklediğimiz 3 parçadan oluşan fay segmentinin batı parçasının kırılmasıyla oluştu. Diğer iki fay segmenti duruyor. Bundan sonraki kırılma yine tek mi olacak yoksa ikisi aynı anda mı kırılacak bu önemli. İkisi birden kırılırsa 7 civarında bir deprem üretebilir. Tek kırılması halinde deprem büyüklüğü 6.4 civarında olabilir. Eskisine göre daha yakın zamanda deprem beklenebilir. İstanbul için 7 civarında yıkıcı bir deprem riski devam ediyor. Bu deprem Kanal İstanbul için çok ciddi bir uyarı niteliği taşıyor. O proje hemen rafa kaldırılmalı. Kanal İstanbul, zemini zaten kötü olan yeri daha da riskli hale getirir. İstanbul’un yoğunluğu artıran değil, azaltan projelere ihtiyacı var. Kanal İstanbul’un yapılması durumunda 1.5 milyona yakın insanın bu bölgeye taşınması söz konusu ki İstanbul’un nüfusu 20 milyona çıkacak, göçü teşvik edecek. Yoğunluğu daha da artıran projelerle daha büyük yıkımlara açık hale getiriyoruz.”
İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Cengiz Yıldırım: “Bu beklediğimiz büyük deprem değil. Geçmişte 1509, 1754, 1766’da İstanbul’da 7 ve üzeri depremler olduğu tahmin ediliyor. Dünkü o büyüklükte bir deprem değil. Bu da Kuzey Anadolu Fayı’nda, Marmara Denizi sismik boşluğundaki faylardan birinin kırılması. Yaklaşık 120 kilometrelik fayın ne kadarının kırıldığını bilmiyoruz. Ama Yalova-Tekirdağ arasındaki sismik boşluk içinde bir büyük deprem olmasını bekliyoruz. Dünkü depremin gelecekteki büyük depremin büyüklüğünü azaltıp azaltmadığını incelemeden söyleyemeyiz. 20 kilometrelik bölüm kırıldıysa geriye 80-100 kilometre kalır ki bu da büyük ihtimalle 7’nin üzeri bir deprem üretir. Bu kırılma komşu faylara stres yüklemiş de olabilir. Böyleyse büyük depremin zamanını öne çekmiştir. Yani kırılacak fayda 100 birim gerilme biriktiyse, bu depremle 10-20 birim daha yüklenmişse tarihi öne çekmiştir. Deprem tehlikesi İstanbul ve Marmara için geçmiş değil. 6 Şubat depremleri bu konuda çok dikkatli olunması gerektiğini bize gösterdi, 9 saat sonra 90 kilometre Kuzeydeki Elbistan fayını, 7.6’lık depremi tetikledi ki ben bu açıdan tehlikenin geçmediğini düşünüyorum.” İki uzmanın açıklaması da çok önemli ancak burada önemli olan büyük deprem, küçük deprem değil. Bunu uyarı olarak kabul edip hemen harekete geçmeliyiz. Yoksa sonuç ortada.