Türkiye gerçekten açık bir cezaevi oldu. Geçen hafta çok üzücü, can alıcı bir olaya tanık etmiştik haftayı o olayla acımıştık.

Semih Çelik adında bir cani gencecik kızları canavarca hisle öldürdü. Cani Semih Çelik bunula yetinmedi gencecik kızlardan birini parçalara açıp surlardan aşağı attı. Ülkece bu vahşete tanık olduk. Her geçen gün kadın cinayetleri artıyor. Ancak biz koruması gereken yasalar maalesef ki biz koruyamıyor. Bunlar yaşanırken, sadece koltuklarında oturup birbirine bağıran, çağıran milletvekilleri ne yapıyordu? Biz neden korunmuyoruz? Kadınlar, hayanlar ve ağaçlar bu ülkede neden korunmuyor. Halbuki yasalar bizi ve toplumu koruması gerekirken, suçlu hak ettikleri cezaları almıyorlar. Cani Semih Çelik gibi sokakta dolaşan psikopatalar var. İşte Türkiye’nin açık cezaevi haline geldiğinin kanıtı.  

Bu hafta akıl almaz bir vahşet daha yaşadık. “Hayvanları koruyacağız” diye karşımıza gelen güruh ülkede hayvan katliamına neden oldu. Hani bu yasa hayvanlar korumak içindi hani hayvanları düşünüyordunuz. Gebze’de resmen kedi ve köpekler (bunun içinde yavrular da var) belediye eliyle katledildi. O görüntüleri izlemek bile insanı allak bulak ediyor. Bu katliamı yapan, bunu ortak olan, yapılmasına izin veren ve o yasayı değiştirenlere şunu sormak isterin. Bu yaptığınız İslam’ın neresine sığıyor ya da siz bunu nereye sığdırdınız? Bunun vebalini nasıl ödeyeceksiniz? İçinden daha çok şey söylemek geliyor da tutuyorum kendimi…

Evet akıl alamaz bir hafta vahşet dolu bir haftanın sonuna geldik. Ancak ne mümkün ki haftayı vahşet olmadan kapatamıyoruz. Haftanın son gününde ise vahşet haberi Gaziantep’ten geldi. Daha ne olabilir dedikçe üstüne inanılmaz, akıl almaz bir vahşet ekleniyor. Bir sabah bir ruh hastası bir adam evdeki eşini ve çocuklarını ateşli bir silahla vurarak öldürdü. Ardında kendisi intihar etti. Bu haberi gördüğümde aklıma nasıl bir hafta geçirdiğimiz geldi. Nasıl başladık nasıl bitiriyoruz? Çok övdükleri canları istediği gibi koydukları yasalar toplumun hiçbir kesimini koruyamıyor.

Bu ülke kadını, erkeği, çocuğu, hayvanı ve doğayı koruyamıyor. Bu ülkede bizi koruması gereken yasalar bizi öldürüyor.

Yazacak, söyleyecek, bağıracak, haykıracak çok şey var… Artık susmak yerine bazı kişiler yapması gerekeni yapsın bir an önce yoksa gidişatımız hiç iyi değil. Artık ‘Adalet yerini buldu’ sözlerini daha sık duymak istiyoruz. Buna da hakkımızın olduğunu düşünüyorum.