Ülkemizde her şeyde olduğu gibi su fiyatlarında da artış yaşanıyor.
İçme suyu fiyatlarında yaşanan artışları ardından Antalya'da birçok vatandaş 'sağlığa zararlı' açıklaması yapılan kaynak sularının yolunu tuttu. Neden sağlığa zararlı olduğu açıklandığı halde yine de bu sulardan içtiklerinin nedeni ise 'güvensizlik'. Vatandaşlar belediyenin uyarılarının gerçek olmadığına inanıyorlar…
Damacana su fiyatlarında yaşanan artışla baş edemeyen Antalya halkı ellerinde 5 litrelik şişeler ile kaynak sularının yolunu tutuyor. Daha çok yaylalara ulaşımı sağlayan yol kenarlarındaki kaynaklardan su alan vatandaşlar belediye tarafından yapılan uyarıları ise dikkate almıyor. Konyaaltı ilçesinde yer alan Hurma Mahallesi'ndeki Değirmen Önü kaynağından su dolduran vatandaşlar belediyenin asmış olduğu ve üzerinde yazan 'Belediyemiz tarafından bu su kaynağında yaptırılan analiz sonucunda koliform bakterisine rastlanmıştır. İçme suyu olarak tüketilmesi uygun değildir' yazısına rağmen ısrarla bu kaynaktan su alıp içmeye devam ediyorlar. Çünkü kaynakta böyle bir bakteri olduğuna inanmıyorlar. İnanmama sebepleri arasında ise 'alanın satılacağı', 'su firmalarının daha fazla kazanç sağlamaya çalışması', 'çevredeki apartman sakinlerinin kaynaktaki yoğunluktan şikayetçi olması' yer alıyor. İnanılsa da inanılmasa da insanların hadi kendilerini geçtim çocuklarına böyle bir risk taşıyan suyu içirmeleri doğru değil. Ancak onların tarafından düşünce de sürekli damacana almaya güç yetiremiyorlar. Yani yine ekonomik şartlarımız sağ olsun insanları su içmek gibi en temel ihtiyaçtan bile yoksun bırakmayı başarıyor. Hayır önceden ne olacak biraz yediğimizden, giydiğimizden, lükse kaçan alışkanlıklarımızdan vazgeçelim, şükretmeyi bilelim diyorlardı. Bu durumda neye şükredelim? Beleşe bulduğumuz ama 'sağlıklı' olduğundan emin olduğumuz suyu deve gibi hörgücümüzde biriktirme şansımız da yok. Bu konuda çözüm öneriniz nedir?