Türkiye denilince aklına ilk ne geliyor? Benim aklıma ilk olarak ‘Adaletsizlik’ geliyor. Adalet denilince hukuk olarak düşünebilirsiniz.

Ancak adalet demek sadece hukuk değildir. Türkiye’nin son zamanlarda en çok izlenen ve benimde yakından takip ettiğim Kızıl Goncalar dizisinde yaşanan bir sahneyi size anlatmak istiyorum. Dizide faniler tarikatındaki bir kız çocuğu olan Zeynep’in eğitim için verdiği mücadelesini her izlediğimde gözlerim doluyor. Tabi birçok konu işleniyor. Ancak benim en çok dikkatimi çeken sahne kız çocuklarının okumak için verdiği mücadele. Yıl olmuş 2024 hala eğitim için verilen mücadeleleri görmek içimizi sızlatıyor. Kız çocukları okumak istiyor. Ancak aileler kız çocuklarımız yoldan çıkar deyip, çocukları okulla göndermiyor. Tabi bir tek kız çocukları yoldan çıkar erkekler çıkmaz. Beni yanlış anlamayın erkek kadın ayrımı değil bu. Sadece yıllardan beridir kadınların üstündeki baskının azalması gerekirken, bu baskının artmasına isyanım.

Sorun kadın erkekte değil. Toplumsal eğitim. Eğer sorunları çözmek istiyorsanız toplumun her kesimini eğitmeniz gerek. Kadınlar 2024 yılında hala eğitim almak için mücadele veriyor. Hala ‘Paşam aslanım’ diye büyütülen erkekler var. Türkiye’de yaşanan adaletsizlikleri saymakla bitiremeyiz. Doğu’nun birçok okulunda hala öğretmen yokken, eğitime erişemeyen ve erişmek için mücadele veren çocuklar varken, nasıl oluyor da ‘Uzaya gittik. Dünyayı biz yönetiyoruz’ havalarına girebiliyoruz.

Bizi yönetenlerin çocuklarını hiç araştırdınız mı? Cumhurbaşkanı’na tutun da oda başkanlarına varıncaya kadar ülkede söz sahibi yada adının önüne başkan gelenlerin çocukları eğitimlerini yurtdışında alırken, senin benim çocuğum bu adaletsizlikle okumak, geleceğini kurmaya çalışıyor. Sonra birileri çıkıp, dünya bizi kıskanıyor deyip, seni beni kandırıyor. Söyleyecek çok şeyim var, bu konu ile ilgili çok doluyum, ancak eğitimdeki adaletsizlik gibi birçok adaletsizliğe maruz kalan bizler sessizliği seçmeyi tercih etmek zorunda kaldık. Peki size önemli bir soru Bizi neden kandırıyorlar diye hiç düşündünüz mü?