Turizm sezonunun zirvesindeyiz. Ağustos ayı nedeniyle Antalya’ya uçakların biri iniyor, biri kalkıyor. Antalya’nın her zaman olduğu gibi ağustos ayı ritüeli yaşanıyor. Bu yıl sıra dışı yaşadığımız tek durum ise turizm örgütlerinin garip açıklamaları. Bu sezon hangi turizm birliğinin başını arasak ya telefona çıkmıyor, ya da çelişkili konuşuyor. Çelişki kendi meslektaşları ile tenakusa düşmeleri. Çünkü hangi turizmci ile konuşsak benzer şikayetlerden yakınıyor. Bir kere o rekor turist sözleri çok anlamlı değil. Bunun ilk sebebi Ukrayna ve Rusya’dan Antalya’ya yerleşenlerin her ülkelerine gidip gelmelerinde giriş çıkıştan dolayı turist sayılması. Bir başka sıkıntı da Antalya’ya yerleşen Ruslar sahip oldukları veya kiraladıkları evleri tatil amacı ile gelen turistlere kiralamaları. Hal böyle olunca da sayı yüksek ancak tesisler dolmuyor. Her ne kadar dillendirmekten çekinseler de bire bir sohbetlerde resmi kurumlar tarafından rekor olarak kabul edilen bu sezon, aslında kendi aralarında kayıp olarak kabul ediliyor. Almanlarla çalışan bölgelerde çok sorun yok. Yine Avrupa destinasyonu da iyi durumda. Ancak Ruslar çok büyük sıkıntı olmaya devam ediyor.  

Turizmcilerin tek sıkıntısı da bu değil. Birçok otel acentalarla kışın anlaşmasını yapıyor. Hatta bir miktar yatağını da satıp Euro ya da Dolar olarak parasını da alıyor. Son dönemde Euro ve Dolar’daki artış enflasyon rakamlarının altında kaldı. Hal böyle olunca da otelin sarf malzemelerine gelen zamlar, Euro’nun artışını katladı. Özellikle KDV artışında tüm gıda ürünlerinin artması otelleri zor durumda bıraktı. Sebze, meyve, içecek, et, balık gibi ürünlere gelen zamlar, turizmciyi sıkıntıya soktu. Özellikle alkole gelen zamlar Ultralüks otellerin kost hesaplarını alt üst etti.

Personel paralarında da sıkıntı var. Sezonu Mayıs açında açan oteller genellikle alt elemanlarını asgari ücret ya da asgari ücretin bir çıt üzerinde çalıştırtıyor. Bu ay ise yeni asgari ücreti ödeyecekler. Personel giderleri de otellerin en büyük gider kalemlerinin arasında başı çekiyor.

Yani özetle dostlar Antalya’da bir sürü turizm birliği var. Onların başkanlarına sesleniyorum. Lütfen ya doğruları söyleyin, ya da doğru söylemeyen meslektaşlarınızı susturun. Bu arada basının sorularını yanıtlamaktan acizseniz de, kimsenin sizi o koltuklara silah zoruyla oturmadığını hatırlatırım.

ESEN KALIN…