Dünyada birçok ülke ülkesini demokrasiyle yönetildiğini iddia eder. Zaman zaman diktatörler bile demokrasiden söz eder. O halde bu yönetim şeklini bir tanımlayalım.
Demokrasi Nedir?
Demokrasi kelimesinin etimolojik kökeni, “demos” (halk) ve “kratos” (egemenlik) kelimelerine dayanır. Kısaca demokrasinin tanımı ise, halkın egemenliği anlamına gelir. Demokraside egemenliğin gerçek sahibi ise, “birey” ve bir devlet sınırları içinde yaşayan “halk”tır.
Demokrasi, vatandaşların ya da üyelerin, devlet veya organizasyon politikasını şekillendirme konusunda eşit hakka sahip olduğu bir yönetim şeklidir. Yunanca dimokratia (yardım – bilgi) yani halk zümresi, dimos, ahali, yani kratos, iktidar sözcüğünden türetilmiştir. Türkçeye ise, Fransızca démocratie sözcüğünden geçmiş olan bir sözcüktür.
Yani kısacası çoğunluğun azınlığı yönetmesidir. İşte asıl sorun demokrasilerde burada. Düşünelim çoğunluk mu hep doğruyu söyler yoksa azınlık mı? Bana sorarsanız hiçbiri değil.
Geçen gün bilgi yarışmasında yarışmacı joker kullanarak çoğunluğa sordu. Yüzde 80’a şıkı dedi. Yarışmacı tatmin olmadı ve c şıkını onayladı. Salonda bulunanların yüzde 80’i yüzde birine karşı yanıldı.
Doğru olan c şıkıydı.
Tarih boyunca geçmişte hep bilim insanları, dahiler, giyotinlerde can verdi. Boyunları vuruldu veya asıldılar. Onların ölümü göze alarak ısrarlı fikirleri olmasaydı bu günkü çağdaşlığı yakalayamazdık.
Yani her zaman çoğunluk doğru seçim yapamaz. Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurarken İnönü’ye bir araştırma yaptırır. Çoğunluk saltanattan yanaydı. Atatürk aynen yarışmacı gibi c şıkkını kullanarak cumhuriyeti kurdu.
Cumhuriyetten sonrası tek partili sistemden çok partili sisteme geçerek demokrasiyi seçtiler. Demokrat Parti 2 devre iktidarda kalarak Amerika’nın uydusu oldu. Yıllar sonra hep sağ partililer Din vatan ve ulus demagojisi yaratarak iktidarda kaldılar. Cumhuriyet döneminde kurulan fabrikalar, devletin en can alıcı kurumları yine demokrasi denilerek satıldı. Ülkenin içinde bulunduğu durum işte malum….
İyi de çoğulcu siyasi partilerimiz Demokrasi isterken, (AKP hariç, onlar demokrasiyi ret ediyor) Milletvekillerini gerçekten halk mı seçiyor…
Elbette hayır…
İllerimizde oy veren insanlar milletvekilini tanımaz bile. Parti liderine oy verir. İşte bunun adı demokrasi oluyor. Demokrasi tıpkı bir lastik gibi her ülkeye göre her insana göre ayarlanabilir bir yönetim şeklidir.
O halde Demokrasi yönetim şekli doğru olamaz…
HDP Anayasal bir parti olmasına rağmen, 8 milyon seçmeni 35-40 milyon nüfusuyla diğer partiler tarafından inkar ve baskı görmesi Demokrasi bir sistem ile idare edildiğimiz iddia edilemez.
Beklenen odur ’ki gerçek bir yönetim şeklinin Dünya halkına sunulmasıdır. Doğrular her zaman çoğunlukta değildir. Çoğunluğun azınlığa tahakkümü insani bir yönetim şekli olamaz.
Gün ola harman ola umut yeşere….
Haydi hayırlısı….