Avrupa'daki şehir ve kasabalarda ücretsiz toplu taşıma artmaya devam ediyor.

Toplu taşımanın ücretsiz olduğu ülkeler arasında en çok öne çıkanlarsa Lüksemburg ve Estonya.

Lüksemburg 2020'de ülke genelinde, Estonya ise 2013'de başkent Tallin'de ulaşım ücretlerini kaldırdı.

Şimdi de Fransa’nın güneyinde, 500 bin nüfusa sahip Montpellier kentinde toplu taşımanın ücretsiz olacağı açıklandı.

Fransa’nın 8’inci büyük kenti olan Montpellier, 2015 yılında metropol oldu.

Sormak lazım, Antalya ne zaman büyükşehir oldu?

Bir de bizim nüfusumuz nedir, Türkiye'nin kaçıncı büyük kentiyiz?

Estonya ve Lüksemburg ile ilgili biraz araştırma yaparsanız adamların çevreyi koruma noktasında ne kadar samimi olduklarını açık bir şekilde görürsünüz.

Bizim belediyeler gibi -sefere çıkmayan özel halk otobüslerinden dolayı oy kaybetme korkuları yok ki-onlarca otobüs alıp şov yapmamışlar ardından da özel otobüs sahiplerine havuz desteği ya da kilometre desteği yarışına girmemişler.

Çevre sempozyumları ve kongreleri ile sıfır karbon salınımı-geri dönüşüm projeleri için şaşalı lansmanlar falan yapıp organizasyon firmalarına, otellere de para akıtmamışlar.

Çevre projeleri için yabancı ülkelerden sağladıkları kredileri, gerçekten çevre için kullanmışlar.

Sonrasında lansmanını yaptıkları projeler için liyakatsiz insanları işe alıp, kadrolarını şişirmemişler.

Adamlar sessiz sedasız projeleri uygulamaya koymuş, vatandaşın parası vatandaşa hizmet için kullanılmış.

Darısı bizim belediyelerin başına diyelim.

Peki, ne oluyor ücretsiz taşımaya geçince?

Bu konuyla ilgili fikrimi, pandemide yaşanan toplu taşıma sorunları döneminde, "Ulaşımı belediyeler ücretsiz şekilde yapsın" diyerek belirtmiştim.

Karşılık bulmadı!..

Gerçi geçmiş zaman olur ki; Muhittin Böcek'in Konyaaltı Belediye başkanlığı döneminde, kendisine bir toplantıda niye turizm atağına kalkılmadığını, "Deniz, güneş, kar aynı anda var. Niye uluslararası bir triatlon yarışması düzenlemiyorsunuz" diyerek sormuştum.

O zaman espriyle geçiştirilen bu sorum ne hikmetse yıllar sonra hayatımıza giriverdi.

İyi ki de girdi. Bugün hem Konyaaltı ve Antalya hem de ülke tanıtımına büyük katkı koyan dev bir organizasyona dönüştü.

Konuyu daha fazla dağıtmadan ücretsiz toplu ulaşıma dönelim.

Ciddiye alınmayan, önemsenmeyen öneriler gelecekte devreye alınıyor diyorum.

Triatlon gibi ücretsiz ulaşım da eninde sonunda devreye girecektir.

Toplu taşıma ücretsiz olursa ilk önce vatandaş bu durumdan bu durumdan çok memnun olur.

Toplu taşımayı ücretsiz yapan siyasi kimlik bunun karşılığını olumlu dönüşlerle alır.

Toplu taşımanın ücretsiz olmasıyla vatandaşlar daha fazla gezer-dolaşır ve iç piyasa hareketlenir.

Araçların neden olduğu hava kirliliği değerleri düşer.

Özellikle bu maddeyle  ilgili olarak, Antalya Büyükşehir Belediyesince veya ilgili bakanlıkça şehrin ana arterlerine koyulan ve hava kalitesini ölçen cihazların, trafiğin yoğun olduğu saatlerde verdiği raporlara bir bakmanızı tavsiye ederim.

Bunların hepsi toplu ulaşımı ücretsiz hale getiren ülkelerde ve şehirlerde yaşanmış durumlar.

Ben söylemiyorum, hayatın gerçekleri yani.

Kalın sağlıcakla...