Ne kadar kolay olmuş, bir çırpıda sözler veriliyor. Kararlar alınıyor. Asılıp kesiliyor. Sonra ne oluyor bilinmez, birden o kopan fırtına dinmiş ve sakin sularda yüzüyor her bir birey ve o muhteşem inanılmaz duygu ve düşünceleri…
Dünya hali diyesi geliyor insanın bir de burası Türkiye ne demekse, sanki başka diyarlarda olmuyor. Başka başka insanlar bunları yapmıyor. Sanırım bu kadar yapmıyorlar ki, senin yaptığını Çorumlu bile yapmaz lafı farklı zamanlarda yine bizlerden çıkıyor.
Kim ne yapmış biri bana da söylesin, söylesin ki bizde bilelim. Sonu gelmez vaatler, doğmamış güneşin parlaklığı gibi aydınlatırken yüzlerimizi, bir iki dize de biz şiir yazalım gurbete doğru, olmaz mı?
Her bir bireyin derdi aynı ama herkes başka gemilerde seyahat etme telaşında, buna nasıl bir dünya halidir. Bu da yetmedi herkes kaptan olmuş dümenin başında sırasını bekliyor.
Dünya hali…
Kendi sınırlarımızı bilmediğimiz ama başka her bir sınırı ve başkasının sınırını çizdiğimiz o hal işte… Ve konuşulacak çok konu yok, tek konuşulması gereken konu refah bir hayat, kaliteli bir yaşam ve özgür bırakılması beklenen sözde düşünce özgürlüğümüz…
Dünya hali…
Barış için toplanan büyükler, yine savaşılsın diye silah dağıtanlar olunca oluyor işte bir dünya hali…
Dünya hali…
Komşusu açken, tok yatan bizden değildir. Ama ne komşudur sorsan bilinmez senden, benden ve dahası bizden daha aç.
Dünya hali…
Doğayı kurtarmak için önce onu yok etmek gerekli olduğunu düşünen bir dünya hali..
Eh be güzel dünya, ne güzeldir ki her birimiz senin için diyeceğim ama doğrusu bu değil, sadece kendini düşünen gelişmiş zayıf varlık benliğimiz içinde seni yaşamaya çalışıyoruz…
Varın bir dünya hali de sizden şimdi içinizden geçen olsun…