Antalya, bereketli toprakları ve dört mevsim güneşiyle tarımın kalbi sayılır. Domates, biber, narenciye... Saymakla bitmez. Ancak son dönemde Antalya’nın tarım ihracatında ciddi bir düşüş yaşanıyor. Bu durum hem üreticileri hem de bölge ekonomisini zorluyor. Peki, neler oluyor ve bu durumu düzeltmek için neler yapabiliriz?

Bir kere, dünya piyasalarında işler iyice kızıştı. Üretim maliyetleri aldı başını gitti, döviz kurları sürekli dalgalanıyor. Bu da Antalya’nın ürünlerinin uluslararası pazarda rekabet gücünü kırıyor. Eskiden avantajlı olduğumuz fiyatlar, artık o kadar da rekabetçi değil. Diğer ülkelerden gelen ürünlerle baş etmek her geçen gün zorlaşıyor.

Bir de kuraklık belası var. Antalya gibi sıcak iklimin hâkim olduğu bir bölgede, suyun önemi malum. Ancak son yıllarda yağışlar azaldı, barajlar alarm veriyor. Sulama suyu bulmak zorlaştı, ürünler ya tam olgunlaşmadan ya da beklenen verimi vermeden hasat ediliyor. Kuraklık, Antalya tarımının en büyük düşmanlarından biri haline geldi.

İhracatın bir de lojistik boyutu var. Ürünlerin zamanında ve kaliteli bir şekilde varış noktasına ulaşması lazım. Ancak artan nakliye masrafları ve taşımacılıktaki aksaklıklar, işleri daha da zorlaştırıyor. Antalya’dan çıkan ürünler, bazen beklenen kalitede ulaşmadığı için geri dönüyor ya da fiyat kırmak zorunda kalınıyor.

Peki, bu sıkıntıları aşmak için ne yapabiliriz? Öncelikle, suyun daha verimli kullanılması gerekiyor. Modern sulama tekniklerine yatırım yapmalıyız. Damla sulama, akıllı tarım gibi yöntemler hem suyu tasarruflu kullanmamıza hem de verimi artırmamıza yardımcı olabilir.

Ayrıca, üreticilerimizin global pazara uyum sağlaması şart. Eğitimler, teşvikler, yeni pazarlara açılma stratejileri mutlaka gündeme alınmalı. Dijital pazarlama kanalları, ürünlerimizi dünyaya tanıtmak için harika bir fırsat. Üreticilerin bu konuda desteklenmesi, uluslararası rekabette elimizi güçlendirecektir.

Son olarak, lojistik altyapının iyileştirilmesi gerekiyor. Devletin ve özel sektörün iş birliğiyle taşımacılık maliyetleri azaltılabilir, ürünlerin güvenli ve hızlı bir şekilde taşınması sağlanabilir.

Antalya tarımının yeniden yükselişe geçmesi bizim elimizde. Üreticilerin emeği, doğru adımlar atıldığında tekrar karşılığını bulacak. Antalya’nın bereketli toprakları, gelecekte de sofralarımızı renklendirmeye devam edecek. Şimdi, el birliğiyle Antalya tarımını hak ettiği yere taşıma zamanı!