Bu yıl Antalya’da sıcaklıklar bir türlü düşmek bilmedi. Yaz bitiyor sonbahara girdik dedik ama dışarı çıkınca hala kavruluyoruz. Gölgeye sığınanlar, klimaya koşanlar, serin bir rüzgar bekleyenler… Ama yok, nerede bu yağmur, soğuk hava bir türlü gelmiyor.
İklim değişikliği artık son seviyelere çıktı duyduğumuz bir şeyi yaşıyor olduk. Eskiden eylül deyince ekim deyince havalar yumuşar, sonbahar geldi derdik ama yok hala 30 derecelerde hava ve bir türlü yağmur yağmıyor. O şiddetli yağmurları özledik, mumla arar olduk. Hani, ‘Antalya sıcak olur ancak yazın sonunda serinler’ derdik ya işte o cümle artık tarihe karıştı gibi.
Bir de şu var; şehir büyüdükçe, binalar çoğaldıkça nefes alacak alanımız giderek azalıyor. Eskiden akşamüstü, gece bir serinlik gelirdi o da yok yanıyoruz adeta sıcaklık içerisinde pişiyoruz.
Peki, ne yapacağız? Herkes kendince çözüm aramanın derdinde, sabah erken saatlerde işlerini halledip öğlen saatlerinde de eve çekilmek güzel düşünce ama yok tutmuyor hiçbir şey birbirini. Sahile inip deniz serinliğinde biraz olsun rahatlamak da olmuyor sıcak basıyor yine…
Su içiyoruz yetmiyor, klimada bir yere kadar gidiyor. Özlediğimiz o soğuk günlerden eser yok artık, sıcak hep sıcak. Göller, akarsular kurursa işte o zaman filmi seyredin derim.
Umarım en kısa sürede normal sıcaklıklara kavuşuruz…