Antalya’da dün büyük bir dolunay vardı. O kadar güzel görünüyordu ki izlemeden edemedim. İşte bazen, her şeyin hızla akıp geçtiği bu dünyada biraz olsun durup derin bir nefes almak gerekiyor. Şehrin o gürültüsünden kaçmak, işlerin bunaltıcı kargaşalığından uzaklaşmak için gökyüzüne bakmayı unutuyoruz. Oysa ki gecenin sessizliğinde, ayın ve yıldızların bize sunduğu o sonsuz huzur, ruhumuza en iyi gelen şeylerden biri ve biz bunun farkında değiliz.

Gece gökyüzüne bakmak, insanın kendi iç dünyasında huzuru bulmak için birebir. Yıldızlar sanki size selam veriyor gibi ışıl ışıl oluyor. Ay, her evresinde farklı bir güzelliği ile kendini sunuyor. Yeni ay zamanı karanlık gökyüzü size yıldızları daha cömertçe sergiliyorken, dolunayın ayın ihtişamı göz kamaştırıcı oluyor. Hatta biraz teleskop ya da dürbün varsa, ayın yüzündeki kraterlere bakarken hayal gücünüz gelişiyor.

Bazen kendimi gökyüzüne dalmış bir biçimde buluyorum. Bu bana huzur verse de gelecek kaygılarımı düşündüm ancak mutluluğun yerini almasına izin vermedim. Yıldızların arasında küçücük kalıyoruz. Arada bir gökyüzündeki yıldızları izlemek insana huzur verdiğini anlayın.

O renk cümbüşünün içerisinde kendini büyülü bir alanda hissetmek gibisi de yok. Yıldızların senfonisi, ayın parlaklığı ile bizleri selamlaması aslında birer parça anının izleri gibi… O yüzden daima gökyüzüne bakın, ufukta her şey beliriyor.