Bu sabah işe giderken 6 yavru kedinin öldüğünü gördük. Komşular ağlıyordu.

Kaza değil, aç değil bütün herkes mama alıyor su veriyor. Anneleri kaza sonucu ölmüştü. Komşular el birliğiyle yavrulara bakıyordu. Para topluyorlardı bizlerde destek çıkıyorduk.  Nedenini anlamadık. Bizler veteriner değiliz. Ama yavrular sıcak ve nemden ölmüşler. Herkes çok üzüldü. Termometrelerin 39 dereceleri gösterdiği, nem oranının yükselmesiyle birlikte hissedilen hava sıcaklığının 40 dereceye ulaştığı Antalya'da insanlar kadar hayvanlar da sıcaktan bunalıyor ve yavrular dayanamıyor. Bilseydik hayvanlara buzlu meyve hazırlardık.

Apartmanın içi de çok sıcak. Bahçede evleri vardı kartondan. Termometrelerin 39 dereceleri gösterdiği, nem oranının yükselmesiyle birlikte hissedilen hava sıcaklığının 40 dereceye ulaştığı Antalya'da insanlar kadar hayvanlar da sıcaktan bunalıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı hayvanlara çok iyi bakıp serinletiyorlar.

118 türden bin 549 hayvana, sıcak havalarda dondurulmuş buzlu kokteyller ikram ediyorlar.  Kentte sıcaktan bunalan hayvanlar için buzlu meyve ve sebze kokteyllerinin yanı sıra etçil beslenen hayvanlar için et, balık ve tavuktan oluşturulan buzlu kokteyller servis ediliyormuş.  Buzlu meyve, sebze ve et ürünleriyle beslenen hayvanlar, bu sayede serinliyor. Ayrıca gün içerisinde bazı hayvanların bulunduğu alanlarda su fıskiyeleri sık sık açılarak serinletilmeye çalışılıyor ne güzel bir hizmet. Bizler altı kedi yavrusuna bakamadık. Çok üzgünüm. Veteriner Hekim Aygül Arsun bazı açıklamalarda bulunmuş hep birlikte bakalım neler anlatmış. Veteriner Hekim Aygül Arsun, çok sıcak günler geçirdiklerini anlattı. Arsun, “Özellikle Antalya neredeyse yanıyor.

Hayvanlarımız için barınak planlamalarında bütün hava koşullarına uygun barınaklar yapıldı. Gerek soğuk gerek sıcak stresine karşı en iyi şekilde hayvanları koruyoruz. Hayvanlarımızı ön planda tutuyoruz. Sıcak havalarda biraz daha yeşil ağırlıklı beslemeye yöneliyoruz. Özellikle prime alt gruplarında yaz sebze ve meyveleri tüketmelerine özen gösteriyoruz. Bazen bunları soğutulmuş halde veriyoruz" dedi.

Buzlu meyve ve sebze kokteyllerinin yanı sıra çeşitli serinleme yöntemleri kullandıklarını belirten Arsun, “Özellikle geyik gruplarında günün belli saatlerinde sulama sistemleriyle, fıskiyelerle bütün alanı suluyoruz. Bu alanlarda çamur alanları yaratıyoruz. Hayvanlar çamur banyosu yaparak serinliyor.

Gene pek çok hayvan barınağımızda inler, mağaralar ve havuzlar var. Biyolojik ihtiyaçlarına göre alanda hangisine ihtiyaçları varsa ondan faydalanıyor. Özelikle geyikler çamur banyosu ve suyla oynamayı çok seviyor. Genellikle gölge yerlerde dinlenmeyi tercih ediyorlar. Serinleyen saatlerde de aktifleştiklerini görüyoruz" diye konuştu. Aygül Arsun, hayvanların beslenme düzenlerine göre buzlu kokteyller hazırladıklarını belirterek, “Hayvan türüne göre kimi zaman etleri soğutulmuş halde havuzlarına attığımız gruplar da var. Etçillerde özellikle bunu yapıyoruz. Hem soğutulmuş halde havuzun içinde oluyor hem de o meyvesini ya da sebzesini, etini soğutulmuş halde havuzunda yiyor. Bazı gruplar için et, balık artık elimizdeki plana göre bazen karides ve yengeç de olabiliyor. Çok severek tükettiklerini görüyoruz" ifadelerini kullandı.