Her ülkenin kendine ait gelenekleri var. Hatta sadece ülkelerin değil, şehir ya da yörelerin de kendine ait gelenek ve görenekleri var. Çin'in de bir geleneği varmış. Ancak bu geleneğe 'ilginç' gözüyle bakılıyor. Başka ülkelere ilginç gelen durumlar bazı ülkelerde çok sıradan bir hal almış durumda. Mesela Çin'in evlenmeden önce ağlayan gelinleri ilginç bulunuyor ancak bizim ülkemizde ağlayan gelinler bana kalırsa çok sıradan bir durumu yansıtıyor..
Çin’de gelinlerin düğünden önceki bir ay boyunca ağlaması yaygın bir gelenek ve aynı zamanda düğün hazırlıklarının da bir parçası. Bunun gelinin kendi ailesinin evine bağlılık ifade ettiği düşünülüyor. Çin'deki gelinler düğünden önceki bir ay ailelerinden ayrılacakları için ağlarken bizim ülkemizdeki gelinler düğünden bir ay önce değil, aylar aylar öncesinden içine düştüğü durumlar yüzünden başlıyor ağlamaya..
Hatta düğünden önceki aileler arası çatışmalar, maddi sıkıntılar, müstakbel eşin sergilediği tavırlar gelinin düğün öncesinde ağlamasına sebep olurken bir de düğünden sonraki ağlama süreci başlıyor. Yeni bir yaşantıya alışmaya çalışan gelinler bir de bu süreçte ailelerin ve özellikle erkek tarafın ailesinin radarına giriyor.
Sürekli gözler üzerinde, nereye gidiyor, ne yapıyor, kimlerle takılıyor vs. e tabi bir de Türk toplumunun alışılagelmiş gelenekleri içinde kadının eşine hizmet etmesi var. Baba evinde prensesler gibi takılan gelinler koca evinde bir anda Sindirella'ya dönünce bir ağlama geliyor doğal olarak. Sonra sayısız baskı, sorumluluk altında tek başına bırakılan kadından çocuklar doğurması ve en güzel şekilde yetiştirmesi bekleniyor. Baba da akşamları işten gelince bir yarım saat kadar ilgileniyor işte.
İşin özü yine bana kalırsa Çin'deki gelinler sadece ailelerinden ayrıldıkları için düğüne 1 ay kala ağlıyorsa ne kadar şanslı olduklarını bilmeliler. Hatta Çin'deki gelinlere bizim toplumumuzdaki düğün öncesi ve sonrası süreç anlatılır ve gösterilirse Çinliler'in bu geleneği düğün öncesi mutluluk ağlamasına bile evrilebilir.