Kurban Bayramı yaklaşıyor. Ama Kurban Bayramı’nın gerçekten bayram olarak kutlandığı bir muamma…
İnsanlar bu ekonomik şartlar altında günü kurtarmanın peşindeyken Kurban Bayramı’nın pek de bir anlamı kalmadı. Geçtiğimiz yıla kıyasla bu sene kurbanlık fiyatlarının 2 katına çıkması da bu düşünceyi destekler nitelikte. Hatta insanlar kurban kesmemeyi daha doğrusu kesememeyi o kadar kabullenmiş ki bunun üzerinden mizah yapıyorlar. Bu sene birçok kişi "Kurban değil karpuz keseceğiz" diyerek izahı olmayan şeyin mizahını yapar duruma geldi.
Kurban kesilsin kesilmesin mesele o değil, herkesin inancı, amacı farklıdır. Burada mesele bu konuda yaşanan ekonomik sıkıntılar. Neden insanlar için yıllar önce çok sıradan olan bir durum son yıllarda hayal olmaya başladı? Şu şartlara bakıldığında özellikle emeklilerin ve asgari ücretlilerin kurban kesmesi neredeyse imkansız hale geldi. Bir de kurban kesmede amaç yardıma ihtiyacı olan, kendi et ihtiyacını karşılayamayan insanların en azından bir süre olsun ihtiyaçlarına cevap vermekken şimdi ülkenin büyük bir kısmı bu durumda. Yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım edecek adam kalmadı ülkede. Bu şartlar sadece ülkenin ekonomisini etkilemekle kalmıyor. İnsanlar bu şartlar yüzünden resmen vicdanlarını köreltiyor. Çok yerde duyuyoruz kötü durumda bir insan, hayvan görüp "biz yardıma muhtaç hale geldik bunlara nasıl yardım edelim" diyenleri. Hatta "zamanında çok yardım yaptık biz yardıma muhtacız şimdi" diyenler bile var. Mecburiyetten de olsa herkes herkese sırtını dönmeye başladı. Ve bu bir süre sonra mecburiyet olmaktan çıkıp normalleşecek maalesef. Ve geriye ruhsuz, duyarsız milyonlar kalacak sadece. Herkesin derdi yediğinin, içtiğinin, giydiğinin azalması olmuş ama dediğim gibi asıl sorun bu şartlar yüzünden kaybettiğimiz vicdanımız olmalı.