Meslek hayatımda hiçbir konuyu kişileştirmemeye çalıştım. Zaman zaman belki kantarın topuzunu kaçırmış da olabilirim.

Ancak ustalarımız bize haberde fikri takibi öğretti. Yani haber yaptığınız bir konunun sürecini de takip etmeniz bu mesleğin önemli unsurları arasında yer alıyor.

Hal böyle olunca da iki gündür yazdığım Döşemealtı Belediye Başkanı Sayın Menderes Dal’ı bir kez daha köşeme konuk ediyorum. Sayın Başkan aday gösterilmeden aylar önce yanıma çok sevdiğim bir ağabeyimle birlikte gelmiş ve bir süre sohbet etmiştik. O zaman içimden, “Belli ki dürüst biri. Ancak belediye başkanlığını zor kıvırır” demiştim.

Aslında süreç maalesef beni haklı çıkarmaya başladı. Gördüğüm kadarıyla Sayın Başkan dürüst ama başkanlık vasfını taşımıyor. Makam odasındaki mobilyaların gidişini seyretmesi, yerde kalan halının üzerinde fotoğraf çektirmesi, yetmedi bir de tüm dava arkadaşlarını yanına alarak halay çeker gibi görüntülenmesi, yetmedi plastik sandalyeye oturup makam masası olarak da bir piknik masasını önüne koyması ve bununla da fotoğraf çektirmesi iki güne sığan gaflarıydı. Ancak bu trajediyi kim akıl ettiyse proje tuttu. İyi haber Türkiye genelinde gündem olmayı başardılar. Kötü haber ise rezil oldular.

SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNSUNLAR

Belli ki aslında Menderes Dal bir yandan belediyenin içerisinde bulunduğu durumu anlatmaya çalışıyor, diğer yandan da belediyenin eski yönetiminde usulsüzlükler olduğuna dikkat çekmeye çalışıyor. Ancak bence yöntemi yanlış. Güçlü bir irade ile o icra işlemini durdurmalı sonra da burada yapılan usulsüzlük varsa bununla ilgili de savcılığa suç duyurusunda bulunması gerekirdi. CHP’li diye bir usulsüzlük varsa kapatılmasına kesinlikle karşıyım. Siz konuyu yargıya taşıyıp sonra da bu borçla baş etmenin yolunu bulmak zorundasınız. Diyelim ki haklısınız ve Turgay Genç hakkında savcılığa başvurdunuz, Turgay Genç ve yöneticileri suçlu bulundu ve içeri girdi. Kimse bu parayı size geri vermeyecek ki. Dolaysıyla ne yaparsanız yapın Sayın Dal mademki başkan seçildiniz artık borç sizin borcunuz.

GELELİM MİLLETVEKİLLERİMİZİN ZİYARETİNE

Antalya’da çok sıkıntılı işler oluyor. Bir yandan ören yerleri talan ediliyor, diğer taraftan susuzluk günden güne artıyor, trafik berbat, emekliler perişan, sokak hayvanları katledilecek gibi birçok konu var. Bizim Milletvekilleri maalesef bu tür konularda yoklar. Cavit Arı’ya haksızlık etmeyeyim sık sık gündeme dahil oluyor. Kısmen Mustafa Erdem’i de görmek mümkün. Ancak Sururi Çorabatır ile Aliye Coşar hak getire. Varlıkları ile yoklukları bir. İşte bu kadro dün hep birlikte Menderes Dal’ı ziyaret etmişler. Belli ki Ankara’daki ceylan derili koltuklarından sıkılmışlar ve plastik sandalyede oturmayı özlemişler. Cenaze evine baş sağlığı dilemeye giden bir ailenin görüntüsünü vermişler. Başkanımızın arkasındayız. Mutlaka başkanımızı plastik sandalyeden kurtaracağız demişler. Şaka şaka dememişler. Ancak CHP’li belediyenin CHP’li belediyeye nasıl borç bıraktığının hikayesini dinleyerek belli ki kahırlanmışlar.

BENDEN YENİ ÖNERİ

Anladığım kadarı ile milletvekilleri Döşemealtı Belediyesi’ne eli boş gitmişler.  Çok da ayıp etmişler. Benim belediye başkanlarıma bir önerim var. Sadece kent merkezinde 5 tane CHP’li belediye başkanı var. Bence aynı milletvekilleri gibi bir turda siz yapın. Her gelen belediye başkanı da yanında bir koltuk getirsin. Al sana makam odası. Hem sonra koltuk bağışından dolayı kardeş belediye de olursunuz.

Bu arada kısa bir not. Döşemealtı Spor Kulübü bundan 3 yıl önce Dernekler Masası’nın denetimine girmiş ve kendilerine de o zamanın parası ile 50 bin lira ceza kesilmiş. Cezayı “Ucuz atlattık” diye kulüp yöneticileri akşam yemeğe gidip kutlama yapmışlar. Yani bu cezaya çok sevinmişler. Artık hesaplarda ne varsa hepsi para cezası ile yırttık diye sevinmişler. Peki bu sırada kulübün Mali müşaviri kim miymiş vallahi ihbarı yapan Menderes Dal’a geçmiş olsun ziyaretinde bulunan CHP Antalya Milletvekili Mustafa Erdem olduğunu söyledi ban da ironik geldi. Neyse Allahtan içinde Döşemealtı geçen ve borcu olmayan tek kurum da spor kulübü. Sayın Erdem keşke diğer Döşemealtılara da el atsaydın. Esen kalın…