Antalya’da bir avuç kahraman destan yazıyor. Girişimci Emin Balin tarafından sosyal medya üzerinden başlayan kan bankası çığ gibi büyüyor. Özellikle pandemi döneminde gün geçtikçe azalan kan bağışı döneminde Balin ve arkadaşları inanılmaz işlere imza attılar. Doğru dürüst yeri bütçesi olmamasına rağmen yardımlarla ayakta kalmayı başarıyorlar. Emin Balin bir süre önce aramızdan ayrılan iş insanı ve kanaat önderi olarak tanınan Muzaffer Balin’in oğlu. Genç girişimci ve arkadaşları gerçekten şaşkınlık yaratıyor. Artık gittiğiniz hastane görevlileri bile Kızılay yerine bu guruba göndermeye başladılar.

Bu insanlar aslında çok önemli bir konuyu da ortaya koydular. Siz eğer işinizi doğru yaparsanız, menfaat beklemezseniz insanı öncelerseniz bu başarıyı da beraberinde getiriyor. Bu günlerde insanların bağış yapmak için güvenilir kurum bulmakta güçlük çektiği bir ortamda ortaya koydukları performans şaşkınlık yaratıyor.

İşin duygulu tarafı ise Emin ve arkadaşlarının özellikle bulmakta büyük güçlük çekilen trombosit bulup hayatta tutmaya çalıştıkları insanların vefatlarının ardından yayınladıkları duygu dolu mesajlar. Bence işin başarı kısmı da burada. Bu insanlar olayı iş olarak görmüyor. Onlar olaya duygularını da koyuyorlar. Kan ve trombosit yetiştirmeye çalıştıkları çocukların aileleri ile aile oluyorlar. Onlarla ağlayıp onlarla gülüyorlar.

Peki bizler bu işin neresindeyiz. Kurumlara kızarak “Ben bir daha kan vermem” dememle bu işler olmuyor. O kurumdakiler değil, insanlar zarar görüyor, insanlar üzülüyor ve maalesef insanlar ölüyor. Haydi Antalyam. Hep birlikte kan bağışına. Haydi Antalyam hep birlikte trombosit bağışına. Ama en önemlisi gelin bu kan kahramanlarının bir elinden de biz tutalım. İnsan omak sadece nefes almak değildir.

ESEN KALIN…