Sanat, toplumsal sorunlara dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için güçlü bir araçtır. Tarih boyunca Edebiyat, şiir, tiyatro, resim gibi sanatın her dalında kadına şiddet konusu işlenmiştir.

Orta Çağ karanlığında yaşanan cadı avı, onlarca bilge kadının cadılık ile suçlanarak diri diri yakılması olayıdır. İsmail Akar, “Toplumsal Gelişim Süreçleri- Orta Çağ Feodal Düzen” isimli kitabında bu konuya değinir ve Shakespeare’den konu ile ilgili alıntılar yapar. Shakespeare, yaklaşık 1605 yıllarında yazdığı tahmin edilen “Kral Lear” adlı ünlü tragedyasında cadı kadınlardan da bahseder. Ve eserinde onları korkunç şekilde aşağılayan şu dizelere yer verir: “Bunların üst tarafı kadın, alt tarafları hayvandır/Bellerinin yukarısı tanrılarındır/Ama aşağısı şeytanın malıdır/Hep oradadır cehennem / Karanlık kükürt kuyuları, kaynar sular/Ateşler, pis kokular, bulaşıcı hastalıklar.”

Edebiyatımızın güçlü sesi Erendiz Atasü de “Sessiz Ali” isimli öyküsünde kadına şiddeti işler. Ali’nin evlilik öncesi çevrenin; karısına şiddet uygulamayan erkeğin gerçek erkek olamayacağı gibi baskıları ve kışkırtmaları sonucu canavarlaşarak çok sevdiği Gülsüm’e uyguladığı acımasız şiddeti bütün çıplaklığı ile gözler önüne serer.

Öykücü Kamile Yılmaz’ın “Mor Cepken” isimli kitabında köyde kocasından şiddet gören kadının mor cepken giyerek köy meydanına çıkması konu edilir. Yazar, her annenin evlenecek olan kızlarının sandığına bir mor cepken koyduğunu anlatır eserinde.

Kadına şiddetin farklı yönlerini öne çıkaran bu örnekler, Halide Edip Adıvar’ın “Vurun Kahpeye”, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun “Yaban”, Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna”, Orhan Kemal’in “Cemile”, Yaşar Kemal’in “İnce Memed”, Duygu Asena’nın “Kadının Adı Yok”, Latife Tekin’in “Sevgili Arsız Ölüm”, Ayşe Kulin’in “Adı Aylin” ve daha niceleri ile çoğaltılabilir.

 Verismo, 19. yüzyılın sonlarında bir sanat ve edebiyat akımı olarak ortaya çıkar. Gerçekçiliğin (Realizm) daha sert ve doğrudan bir biçimi olarak kabul edilen Verismo, özellikle edebiyat, opera ve resimde günlük hayatın acımasız gerçeklerini, toplumun alt sınıflarını ve insan doğasının karanlık yönlerini tasvir eder. Verismo akımının resimde kadına yönelik şiddeti ele alışı, toplumsal sorunların sanat aracılığıyla nasıl güçlü bir şekilde ifade edilebileceğini gösterir. Bu tür eserler, izleyiciyi düşündürmek ve toplumsal değişim için farkındalık yaratmak amacıyla önemli bir rol oynar.

ANSAN tarafından 04-15 Mart 2025 tarihlerinden ANSAN Galeride düzenlenecek olan "Kadına Şiddete Hayır" sergisi, sanatın bu gücünü kullanarak kadına yönelik şiddet konusuna dikkat çekmeyi amaçlıyor. Sergiye katılan 35 sanatçının eserleri kadına yönelik şiddetin çeşitli boyutlarını ve etkilerini gözler önüne seriyor. Sergi, sadece şiddet mağdurlarına değil, aynı zamanda topluma bir mesaj vermek, toplumsal değişim için bir çağrı yapmak amacıyla düzenlenmiştir. Sanatçıların eserleri, kadına yönelik şiddeti durdurma ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama yönünde bir araya gelerek güçlü bir duruş sergilemektedir.

Kadına yönelik şiddet, toplumsal bir yara ve ortak bir mücadele alanıdır. Bu sorunun üstesinden gelmek için toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak, yasal düzenlemeleri etkili bir şekilde uygulamak, toplumsal farkındalığı artırmak ve şiddetin her türlüsüne karşı birlikte mücadele etmek gerekmektedir. ANSAN'ın "Kadına Şiddete Hayır" sergisi gibi etkinlikler, bu mücadelede önemli bir rol oynamakta ve toplumda güçlü bir farkındalık yaratmaktadır.