Yıl 2015. O gün dünyalar güzeli kız sabah erken uyanmış Mersin’in Çağ Üniversitesi’nde yeni başladığı ve bir sürü hayal kurduğu okuluna yol almak için hazırlanmıştı.
Güzel kız alışveriş merkezinde arkadaşından ayrıldı ve ikamet ettiği Mersin'e gitmek için şehirlerarası sefer yapan minibüse bindi. İşte kabus o zaman başlamıştı. Ailesinin yemeğe beklediği güzel kız telefonlarına cevap vermiyordu. Sonra hemen polise koşup, kayıp başvuruda bulundu. Bu tarihten itibaren, kayıp olan Özgecan Aslan'ı arayan jandarmanın, kendilerine yol soran bir minibüsten şüphelenmesi üzerine yapılan aramada minibüsün içinde kan izlerine rastlandı. Jandarma bu kişileri yakaladı. Ancak yapılan sorguda bir sonuca varılamadı ve şüpheliler serbest bırakıldı. Minibüste bulunan kadın şapkasının o güzel kıza ait olduğunun kızın babası tespit etti ve jandarma inceleme başladı. Yeniden sorguya alınan iki şüpheli, (Suphi Altındöken'in babası ve arkadaşı) cinayeti itiraf ettiler ve 3. bir kişinin de kendilerine yardım ettiğini söylediler. Böylece 3. kişi olan Suphi Altındöken'in aranması süreci başladı.
Minibüs şoförünün ifadesinde yer alan bilgilere ilişkin haberlere göre, şoför Suphi Altındöken, Mersin'e D-400 karayolundan gitmesi gerekirken güzergâh değiştirerek Tarsus - Mersin Otoyolu'na doğru saptı. Sürücünün güzergâhını değiştirmesinden ‘kaçırılıp başına kötü bir şey geleceğini’ anlayan ve tepki gösteren güzel kız, şoförle tartıştı. Tecavüz girişiminde bulunan Suphi Altındöken'e kızımızı biber gazı kullanarak engel olmaya çalıştı. Engel olamadı.
Size anlattığım olaydaki güzel kızımın kim olduğunu herkes biliyor. Özgecan Arslan. Türkiye’de yaşanan en can yakıcı olay. Özgecan’ın hayattan koparılması ile ilgili daha fazla bilgi vermeye yüreğim dayanmadı. Ancak bir anne baba bu olayı yaşadı. Dünyalar güzeli hayatlarının tek varlığını kaybettiler.
Anne ve baba, bunun ders olması gerektiğini ve kadınların hayattan koparılmaması konusunda defalarca çağrıda bulundular. Peki ne oldu? hiçbir şey değişmedi. Ancak artık değişmeli. Kendi doğup, büyüdüğümüz ülkede koku ikliminde yaşamamalıyız…