Bilim kurgu filmlerinde görmeye alışkın olduğumuz insansı robotlar, 2025 yılında hayatımızın bir parçası haline geliyor.

Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlemesiyle, insansı robotlar artık evlerimizde, iş yerlerimizde ve hatta sosyal hayatımızda yer almaya başladı. Peki, bu devrim niteliğindeki değişim nasıl gerçekleşti ve gelecekte bizleri neler bekliyor?

Norveç merkezli robotik firması 1X, ev işlerinde devrim yaratacak yeni nesil insansı robotu Neo Gamma'yı 22 Şubat 2025 tarihinde piyasaya sürdü. İnsansı robot, kahve yapma, çamaşır yıkama ve elektrik süpürgesiyle temizlik yapma gibi günlük ev işlerini başarıyla yerine getirebiliyor. Ayrıca, yerleşik yapay zekâ sistemi sayesinde insanlara ve evdeki eşyalara olası zararları en aza indiriyor.

1X, Neo Gamma'yı daha samimi ve misafirperver bir görünüme sahip olacak şekilde tasarladı. Robot, örme naylondan yapılmış bir takım elbise ile kaplanmış ve bu sayede insanlarla temas halinde olabilecek kazaları en aza indirmeyi hedefliyor. Ayrıca, gelişmiş sensörler ve kontrol mekanizmaları sayesinde çevre farkındalığı yüksek ve güvenli bir kullanım sunuyor.

Neo Gamma, özellikle yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olarak tasarlanmış bir robot. Bağımsız yaşamı destekleyen bu robot, ev işlerinde kullanışlı, güvenilir ve uygun fiyatlı bir çözüm sunmayı amaçlıyor

Bununla birlikte, Boston Dynamics, Tesla, Agility, Apptronik ve Figure gibi diğer büyük firmalar da insansı robotlar konusundaki araştırmalarını hızlandırarak yeni modeller geliştirmeye devam ediyor.

İnsansı robotlar, başlangıçta toplumsal kabul açısından bazı zorluklarla karşılaştı. Ancak, zamanla robotların sağladığı pratik faydalar, bu endişeleri büyük ölçüde azalttı. Özellikle yaşlanan nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tasarlanan bu robotlar, bağımsız yaşamı destekleyen kullanışlı ve güvenilir çözümler sunuyor. Bu sayede, robotlar evlere daha kolay entegre edilerek günlük yaşamın bir parçası haline gelmeye başladı. Bizler hala en yaygın robot süpürgeleri kullansak da yakında, evişlerini yaptırmak için, yaşlı ve hasta bakımı için insansı robotlar evimize girecek gibi görünüyor.

İnsansı robotların yaygınlaşmasıyla birlikte, etik ve güvenlik konularında da önemli tartışmalar gündeme geldi. Robotların insanların işlerini ellerinden alıp almayacağı, veri güvenliği ve mahremiyet konuları, bu tartışmaların başında geliyor. 2025 yılı, insansı robotlar için sadece bir başlangıç. Gelecekte, bu robotların sağlık hizmetlerinden eğitime, sanayiden perakende sektörüne kadar birçok alanda kullanılacağı öngörülüyor. Bu durum, insansı robotların işgücüne katılımını artırarak verimliliği ve refahı yükseltebilir, yeni iş alanlarının açılması ve teknolojinin daha da ilerlemesiyle birlikte, insanların yaşam kalitesi de önemli ölçüde artabilir.

Ancak bir durup düşünmek gerekiyor. Değişen iş alanları, fiziksel güce gerek kalmaması, çoğalan dünya nüfusu, paradaki değişim insanlık için neler ifade edecek. İnsanca değerler yok mu olacak…

Sanal dünyanın ve makinaların hüküm sürdüğü bir gelecek mi vaat ediyor bize bu teknolojik hız?

 Henüz korkutucu boyutta olmasa da, sürücüsüz metrolar, araçlar, güneş enerjisiyle pilotsuz uçan uçaklar, kasiyersiz marketler şimdiden yüzlerini göstermeye başladı.

Elon Musk geçen hafta insansı robotların "neredeyse sayısız ürün ve hizmetler" yaratacağını ve parayı anlamsız hale getirebileceğini söyledi. Musk heyecanlanmakta haksız değil. Çünkü Figure AI, BMW'ye robot satışı ve önümüzdeki dört yıl içinde 100 bin adet robot sevk edebileceğini iddia ediyor. Başka bir teknoloji firması ise insansı robot pazarının 2035 yılına kadar 38 trilyon dolarlık bir sektöre dönüşebileceğini öngörüyor.

 Teknoloji şirketleri insansı robot konusunda yarış halinde. Unitree'nin, yeni G1 insansı robotu zorlu eğimlerde ilerleyebiliyor ve engebeli arazilerde koşabiliyor. Kendilerini "şimdiye kadarki en akıcı insansı robot" olarak tanımlıyorlar. Amazon'un da Digit adlı depo robotunun, 2030 yılına kadar firmaya yıllık 10 milyar dolarlık tasarruf sağlayacağı öngörülüyor. Bu yarışta kazanan, geleceğin fabrikalarını, depolarını ve hatta evlerimizi şekillendirecek.

 Peki biz sıradan insanlar neler yapacağız, ne ile uğraşacağız, robotları bile insansı robotlar üretmeye başladı, biz nasıl yaşayacağız?  Bunu da zaman gösterecek.

 Unutmadan yazma işi de eşlimizden alınacak gibi; Neden mi? Çünkü yapay zeka İnsanların düşüncelerini anlamaya çalışıyor. Meta'nın geliştirdiği Brain2Qwerty isimli model, insanların hangi tuşlara bastıklarını tahmin ederek tüm cümleleri anlayacak kadar yüksek bir doğruluk oranı yakaladı.

Çalışmanın bulgularına göre sistem kusursuz değil, fakat beyin sinyallerini takip ederek cümle kurabiliyor ve usta bir daktilografın hangi tuşlara bastığını yüzde 80'e varan oranda doğru şekilde tespit edebiliyor. Beyin okuma, Meta'nın Brain2Qwerty adlı derin öğrenme sistemiyle destekleniyor. Bu sistem, bir kullanıcının birkaç bin vuruşluk yazımını gözlemledikten sonra hangi tuşlara bastığını öğrenebiliyor.

Sonuç olarak, 2025 yılı, insansı robotların bilim kurgudan gerçeğe dönüştüğü ve hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldiği bir yıl olarak tarihe geçecek. Bu teknolojik devrim, gelecekte bizi bekleyen birçok yeniliğin habercisi olabilir, ancak aynı zamanda korkutucu bir dönüşüm…