Trump başkanlık koltuğuna oturduğundan beri, tüm dünya gergin bir bekleyişe girdi.
Biz AKP- CHP kavgasıyla boğuşurken dünya ticaret savaşları başladı. Henüz bize yansımaları çok olmasa da dışında gibi görünsek de, gelişmekte olan ekonomilerin bu soğuk savaştan en çok etkilenenler olduğu tarihte sabit. Ticaret savaşında şu an asıl taraflar; ABD, Çin, Avrupa Birliği, Meksika ve Kanada gibi ekonomiler. Trump açıklama üzerine açıklama yapıyor, gümrük vergilerini artırıp, her ürüne kotalar koyuyor. Araba, enerji, teknoloji sonrası bir açıklama da gıda da oldu. İktidara geldiğinden bu yana Kongre'de yaptığı ilk ortak konuşmada ticaret politikasını özetleyen ABD Başkanı Donald Trump, ithal ürünlere yönelik gümrük vergilerinin Amerikalı çiftçilere büyük fayda sağlayacağını vurguladı. Trump, "Çiftçiyi seviyorum. Artık ABD'deki iç pazarımıza satacağız çünkü kimse sizinle rekabet edemeyecek," diyerek, tarımsal ithalata yönelik gümrük vergilerinin kısa bir ayarlama döneminin ardından 2 Nisan'da yürürlüğe gireceğini belirtti. Almanya Hristiyan Demokrat Birliği (CDU) ve Hristiyan Sosyal Birliği (CSU) ittifakı ile Sosyal Demokrat Partisi (SPD) arasında devam eden koalisyon görüşmeleri öncesinde Salı günü akşamı, ülkenin altyapısı ve savunma harcamalarıyla ilgili özel bir fon üzerinde anlaşmaya varıldı.CDU lideri Friedrich Merz, 500 milyar euroluk özel fon sayesinde altyapıda ve savunma harcamalarında artışa gidileceğini açıkladı.Merz, "Özgürlüğümüz ve kıtadaki barışa yönelik tehditler göz önüne alındığında, ne gerekiyorsa artık savunmamız için de geçerli olmalı," dedi. Haberleri üzerine bu hafta Avrupa merkez bankaları hareketlendi ve bizde de Avrupa para birimi sıçrayış yaptı. Yani globalleşen dünya artık herhangi bir ülkenin durumunu, ya da aldığı kararları tüm dünyada hissedilir yaptığının göstergesi bu yükseliş. Hele de bizim gibi enflasyonla boğuşan, gelişmekte olarak değerlendirilen bir ülkede kurun aniden hareketlenmesi pek hayra alamet değildir. Avrupa ve ABD arasındaki bu gerginlik, kota ve vergi krizi hemen etkisini gösterdi. Kanada marketlerinde Amerikan malları boykot edilmeye başlandı. Bunun anlamı ticaret savaşlarının sonu baştan belli olması. Dünya ticaret ve kur savaşlarının sonu hakkında kesin bir tahminde bulunmak zor, ancak bazı olası sonuçları tarihinde bize aktardıklarıyla değerlendirebiliriz. Ticaret savaşları, ülkelerin ekonomik politikalarını korumak amacıyla gümrük vergileri, kotalar ve sübvansiyonlar gibi araçlarla birbirlerine karşı rekabet etmeleriyle ortaya çıkar. Bu tür savaşlar, kısa vadede ulusal ekonomileri koruma ve yerli endüstrileri destekleme amacı güdebilir. Ancak uzun vadede, ticaret savaşlarının olumsuz etkileri daha belirgin hale gelir. Ticaret hacimlerinin daralması, tedarik zincirlerindeki bozulmalar ve ithalat maliyetlerinin artması gibi faktörler, ülkelerin ekonomik büyümesini yavaşlatabilir. Ayrıca, ticaret savaşları tüketici fiyatlarının artmasına ve maliyet enflasyonuna yol açabilir. Tarihsel olarak, ticaret savaşlarının sonuçları genellikle olumsuz olmuştur. Örneğin, 1930'larda ABD'nin uyguladığı yüksek gümrük vergileri, dünya ekonomik krizinin etkilerini artırmış ve İkinci Dünya Savaşı'na yol açan faktörlerden biri olmuştur. Bu nedenle, ticaret savaşlarının uzun vadede küresel ekonomiye zarar verebileceği ve ülkeler arasındaki işbirliğini zayıflatabileceği söylenebilir. Bakalım önümüzdeki günler bize ne gösterecek, Avrupa birlikte hareket edip boykot çağrısı yaparsa, Amerika nasıl bir tavır alacak. Bekleyip göreceğiz. Çok bekleyeceğimizi de düşünmüyorum…