Evet değerli okurlar bildiğiniz gibi ülke adeta yol geçen hanına dönüştü. Ülkesinden kaçanların sığınakları bir ülke olduk. İş öyle bir hal aldı ki kimin eli kimin cebinde belli değil. Ülkenin bilinçli bir şekilde içi boşaltılıyor. Demografik yapı bozulmuş ve bozulmaya devam ediyor.

Yaz boyunca hafta sonları otobüse kent merkezinde Lara’daki evime giderken otobüste konuşulan tek dil Rusçaydı. Küçük çocuklar otobüsün içinde fing atıyor, şoför 2 kez ebeveynlerini uyarmak zorunda kaldı. Kılık kıyafet ve tarzlarına bakıldığında sanırsın Türkiye’nin 50 yıl önceki orta Anadolu otobüsündesin.

Çeçenler, Kazaklar, Kırgızlar, Ahıskalılar, Türkmenistanlılar, Dağıstanlılar, kısaca Asya’nın bilmem kaç milleti arabada. Kimi denize, kimi pikniğe gidiyor. Her ailenin 4-5 çocuğu var. Türkçe konuşan yok. Bir iki Antalya’da yaşayan var ve onlarda şaşkın şaşkın otobüsü dolduran ve Rusça konuşanları sessizce izliyorlar. Yanımdaki Kırgız gence sordum. Az Türkçe biliyor. Bunların hepsi Antalya’da yaşıyorlar.

Suriyeli ve Afganlıları sormaya gerek yok….

Şimdi de Rus gençlerin istilasına uğradı ülke. Savaş korkusuyla Rus gençlerini başka ülke kabul etmediği için yolgeçen hanı olan ülkemize akın akın geliyorlar. Geçen gün gazeteci arkadaşım Mustafa Kozak köşe yazısında anlatıyor, ‘’Bankada işim vardı tam 3 banka gezdim. Bankada işlem yaptırmam imkansızdı. Rus gençlerinin kuyruğu 100 metreyi aşmış. Bana akşama kadar sıra gelmezdi. Mahalle mahalle banka şubesini arayarak 3. bankada kuyruk diğerlerine oranla daha azdı ve öğleden sonra ancak işimi bitirebildim’’ şeklinde anlatıyor.

Mahallemizdeki komşumuz Rus kadının anlattıkları beni dehşete düşürdü. Bana ‘’Mahmut bey bu gençler savaştan kaçıp geldiler. Antalya’ya yerleşecek. Gelenlerin çoğu bekar gençler. Yarın bu çocuklar cinsel duygularını tatmin etmek, Türk kadınlarıyla flört etmek, belki de evlenmek isteyecekler. Türk kültürü bu konuda çok hassastır. İşte o zaman ne olacak’’

Eyvaaah dedim …

DİKKAT EVİMİZDE YABANCI VAR

Bizim sitede bir dairede komşumuz ortak guruptan ‘Dikkat hanenizde yabancı var’ şeklinde uyarıda bulundu. Afganlı olduğu tahmin edilen 2 kişi bu arkadaşın hanesinde yaşıyor gözüküyormuş. Sadece bizim mahallede değil de Türkiye’nin 4 bir yanında ülkeye davet edilen Suriyeli, Afganistanlılar şimdi evlerimizde odalarımızda düşünün ki kentte yaşayanlar biraz olsun E-Devletlerine bakarak telafi etme çaresine başvurabilir. Ya köylerde yaşayan milyonlarca insan ne yapacak. Hayat kavgasından yorgun düşmüş ve çaresizlik içinde yaşam savaşı veren köydeki Hasan ağa ile Hatice teyze nerden bilsin E-Devleti. Nasıl anlasın ki hanesinde 2 tanımadığı görmediği adını bilmediği insanın yaşadığını. Milyonlarca hanede milyonlarca oy veren görünmeyen insanlar bizim yarınlarımız, bizim geleceğimiz için oy verecekler…

YARINLARIMIZI ÇALACAKLAR…

Eskiden mezarlarda yatanları, terkedilmiş evlerde insanları biraz fazla oy alabilmek için seçmen listesine yazarlardı. Mükerrer oy kullanarak oy hırsızlığı yapılırdı. Şimdi ise yasal bir şekilde gizlice evlerimize girmiş durumdalar. Bu insanlar kaderimizle oynayacaklar. Evet, ülkenin içini boşaltılıp demografik yapısı karman çorman edildiği gibi geleceğimiz de elimizden alınıyor. Yetkililer sesiz…

Muhalefetin bu konuda önlem aldığını duymadım ve hiçbir yerde okumadım. Durum şunu gösteriyor ki binmişiz bir gemiye, gidiyoruz alamete…

Bir an önce önlem alınmazsa gideriz felakete.

Bizden söylemesi…

20 yıl sonra bu ülkenin gelecek yıllar içinde bulunacağı durumu, halini düşünürsek vay halimize…..

Haydi hayırlısı….