Uzun süreden beri birçok insan sosyal medyadan çıkan haberlerden şikayet ederek, medyaya kızgınlıklarını belirtiyorlar.

Beni tanıyanlar ise şikayet ettiği bir konuyu artık yazmak zorunda kaldım.

Basın sektörü sosyal medyanın yaygınlaşması sonucu birçok insan birçok konunun uzmanı hatta profesörü olmuş havasına girdi.

Hayatında kavga bile etmemiş insanlar savaş uzmanı,

Tribünden maç izleyenler futbol uzmanı,

 Daha önce hiç camiye bile gitmemiş duaları bile bilmeyen hatta son peygamberin kim olduğunu bilmeyen zatlar din âlimi olmuş insanlara akıl verip nutuklar atıyorlar.

Bu sahtekarlardan ben en çok şikayet aldığım konu ise ekonomi sülükleri…

Ekonomi uzmanı ünvanlıyla sosyal medyada sık sık efendim dolar bir ay sonra 50 lirayı aşacak, dolar Euro’yu geçecek, altın düşecek veya tam tersi gibi konular üzerine ahkam keserek halkı yanıltıyorlar.

Bu sülükler ülkemizin okuma oranının yüzde 0,85 yani yüzde bir oranı bile olmadığını bildiklerinden kolayca halkı yanlış yönlendirip hayal kırıklığı yaratıyorlar. Vatandaşın zorluklarla biriktirdikleri birkaç kuruş birikimlerinin heba olmasına sebep oluyorlar.

Daha önemlisi de iktidar yanlısı gazete ve sosyal medya kullanılarak Kendisine ekonomi uzmanı yakıştırması yapan ahlaktan yoksun kişiler sık sık ‘’Emekli maaşları artıyor, müjde emekli maaşlarına rekor zam…

Cumhurbaşkanı zam müjdesi verdi emekli maaşı artıyor…

Asgari ücret ve Emekli aylığı eşitlenecek…

Yazarımız Küçükten aldık Tüyoyu, Emekli bayram yapacak…

Gibi haberlere bu tür başlıkları atıyorlar. Haberi okuyunca bunun yalan olduğunu anlıyor ve üzülüyorsun.

Hatta bu yalanlara umut bağlayan milyonlarca emekli var…

Cumhurbaşkanı emekliye zam veremeyeceğiz demesine karşın aynı gün veya ertesi gün bu hadsizler tersine “Cumhurbaşkanı zam kararı aldı’’ diye haber başlığıyla çıkıyorlar…

Peki kim bunlar…

Bizler 40 küsur yıl önce bu mesleğe başladığımızda “Sedat Sımavi’nin Hürriyet gazetesinin merkez binası giriş salonundaki genç gazeteciye hitabesi şöyleydi: ‘’Ey gazeteci gerekirse kalemini kır ama asla satma” diye başlardı. Bu yolun çok zorlu yol olduğunu çeşitli entrikalılara karşı uyanık olmamız gerektiğini anlatırdı. O yıllarda genç gazetecilere sık sık verilen en önemli nasihat buydu.

Bugün ise kalemini kıran ve asla satmayanlar işsiz kaldı…

Satanlar amir müdür olup köşe oldular…

Yerel basın susturuldu…

Bize nasihat veren o güzel insanlar beyaz atlara binip güneşe doğru yol aldılar.

Ata binemeyenler diplomasız ekonomistler başımıza kaldı.

Bu nedenle bu ülkenin iki yakası bir araya gelemiyor

Çıkarları uğruna,

Medya maalesef son birkaç yılda o kadar itibarsız o kadar düşük seviyeye düştü ki; halkın sırtına adeta bir sülük gibi yapıştılar…

Halkımıza sık sık hayal kırıklığı yaratarak umutlarıyla sanki dans ediyorlar…