Müslüman bir ülke olarak bazen yaşananlara inanamıyorum. ‘Sokak hayvanları toplayın’ söylemine inanamamıştım.

‘Sahiplenilmeyen havanlar ise uyutulacak’ talimatıyla herkes şok olmuştu. Oysaki onlar sessiz dostlarımız değil mi? Canı veren de alan da Allah değil mi? Biz nasıl vermediğimiz bir canı almaya kalkarız? İnanın Müslüman olan başka bir ülke de daha böyle bir şey göremezsiniz.

Evet vatandaşları korumamız gerek. Ancak birilerini korumanın yolu başka bir canlıya zarar vermek olamaz. Bu konu çok tartışıldı. Peki neden bu konuyu tekrar gündeme getirdim. Sağlık Bakanlığı’nın gündeme yeni getirdiği konu bu olayın tekrar gündeme getirdi. Sağlık Bakanlığı, sağlık kuruluşları ve hastane yerleşkelerine sahipsiz hayvan alınmayacağını, giren sahipsiz hayvanların da yerleşke çıkarılacağını duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, son dönemde sağlık kuruluşlarının girişlerinde ve bahçelerinde sahipsiz hayvanların varlığından kaynaklı şikayetler üzerine, Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünce tüm kentlerde valilik, il sağlık ile tarım ve orman müdürlüklerine "Sağlık Kuruluşlarında Sahipsiz Hayvanlarla İlgili Alınması Gereken Tedbirler" başlıklı yazı gönderildi.

Yazıda, son dönemde, sağlık kuruluşlarının girişlerinde ve bahçelerinde sahipsiz hayvanların arttığına dair tespitlerin olduğu belirtilerek, Bakanlığa bu hususta çok sayıda şikayet ulaştığı ve bu durumun sağlık kuruluşlarına başvuran vatandaşların sağlığını tehdit eder hale geldiği vurgulandı. Sağlık kuruluşları ve yerleşkelerinin idari işleyişinden sorumlu yöneticiler tarafından gerekli fiziki önlemlerin ivedilikle tamamlanacağı belirtilen yazıda, saha kontrollerinin düzenli yapılacağı bildirildi. Sağlık kuruluşları ve yerleşkeleri içine giren sahipsiz hayvanların yerleşke dışına çıkarılacağı kaydedilen yazıda, tüm bunlar için sağlık kuruluşları yöneticileri ile yerel yönetimler arasında etkin koordinasyon mekanizmasının oluşturulacağı ifade edildi. Şimdi bu bizim ülkemize yakıştı mı? Ne istiyoruz dilsiz hayvanlardan? Birinin bunu açıklaması gerek.